Türkiye, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde (BMGK) düzenlenen "Silahlı Çatışmalarda Sivillerin Korunması" oturumunda, çatışma bölgelerindeki sivillerin korunması için uluslararası çabalara olan bağlılığını güçlü bir şekilde vurguladı. Türkiye'nin BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Ahmet Yıldız, yaptığı konuşmada, sivillerin silahlı çatışmalardan gördüğü zarara dikkat çekerek, bu trajik sorunun ele alınmasının kalıcı barış ve istikrar için elzem olduğunu belirtti. Yıldız, Türkiye'nin bu konudaki siyaset dışı, tarafsız ve sonuç odaklı çabaları desteklemeye devam edeceğini ifade etti.
Suriye ve Gazze'deki İnsani Kriz Vurgusu
Büyükelçi Yıldız, konuşmasında Suriye ve Gazze'deki kayıplara özel olarak değindi. Suriye'deki çatışmalar nedeniyle on binlerce kişinin kayıp olduğunu ve bu durumun aileler için dayanılmaz acılara neden olduğunu belirtti. Ayrıca, İsrail'in Gazze'de uyguladığı ablukanın benzersiz bir insani krize yol açtığını, nüfusun neredeyse tamamının yerinden edildiğini ve binlerce insanın hayatını kaybettiğini veya yaralandığını vurguladı. Yıldız, İsrail'e uluslararası hukuk ve insancıl hukuk kapsamındaki yükümlülüklerini hatırlatarak, hesap verebilirlik çağrısında bulundu.
Kıbrıs'taki Kayıp Şahıslar Meselesi
Yıldız, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) temsilcisinin Kıbrıs adasındaki kayıp şahıslar konusundaki iddialarına da cevap verdi. Bu konunun sadece GKRY'de yaşayanlarla ilgili olmadığını, 1963'e kadar uzanan ve hem Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) hem de GKRY'yi etkileyen insani bir mesele olduğunu vurguladı. Yıldız, Kıbrıs Kayıp Şahıslar Komitesi'nin (KŞK) çalışmalarının adadaki iki tarafın işbirliğiyle devam etmesi gerektiğini belirtirken, GKRY temsil edilirken KKTC'nin BMGK'daki toplantıya katılamamasının kabul edilemez olduğunu ifade etti. Ayrıca, Kıbrıslı Türklere yönelik vahşetlerin BM arşivlerinde belgelenmiş olduğunu hatırlattı.
Türkiye'nin BMGK'deki bu kararlı duruşu, uluslararası toplumun dikkatini çekmeyi başardı. Yıldız'ın yaptığı açıklamalar, özellikle Suriye ve Gazze'deki insani krizin boyutlarını bir kez daha gözler önüne serdi. Kıbrıs konusundaki vurgusu ise, adadaki kayıp şahıslar meselesinin çözümü için taraflar arasında işbirliğinin önemini bir kez daha hatırlattı. Türkiye, bu platformda sivillerin korunması ve insani krizlerin çözümü için aktif rol oynamaya devam edeceğini gösterdi.
