Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) Piyasa Katılımcıları Anketi'nin Mayıs 2025 sonuçları açıklandı. Finans dünyası ve reel sektör temsilcilerinin katılımıyla hazırlanan anket, dolar kuru, enflasyon ve faiz beklentilerinde önemli artışlar olduğunu gösterirken, büyüme tahminlerinde ise düşüş yaşandığını ortaya koydu. Bu durum, ekonomik dengeler açısından dikkat çekici sinyaller veriyor.
Dolar ve Enflasyon Beklentilerinde Şok Yükseliş
Anket sonuçlarına göre, katılımcıların 2025 yıl sonu dolar/TL beklentisi bir önceki ankette 43,60 TL iken, bu ay 43,70 TL'ye yükseldi. 12 ay sonrası dolar tahmini ise 45,85 TL'den 46,62 TL'ye çıktı. Bu artış, doların Türk Lirası karşısında değer kazanmaya devam edeceği yönündeki beklentileri güçlendiriyor.
Enflasyon beklentileri de yükselişini sürdürüyor. Yıl sonu enflasyon (TÜFE) beklentisi, Nisan ayındaki yüzde 29,98 seviyesinden Mayıs anketinde yüzde 30,35'e yükseldi. 12 ay sonrası TÜFE beklentisi yüzde 25,56'dan yüzde 25,06'ya gerilerken, 24 ay sonrası TÜFE tahmini yüzde 17,69'dan yüzde 17,77 seviyesine çıktı. Enflasyonun yüksek seyretmeye devam edeceği öngörüsü, tüketiciler ve yatırımcılar üzerinde baskı oluşturuyor.
Faiz Artışı ve Büyüme Tahminlerinde Düşüş
Ankette, faiz beklentileri de yukarı yönlü revize edildi. Borsa İstanbul Repo-Ters Repo Pazarı’nda oluşacak cari ay sonu gecelik faiz oranı beklentisi, yüzde 46,00'dan yüzde 49,00'a yükseldi. Merkez Bankası’nın politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranına ilişkin üç ay sonrası beklentisi ise yüzde 39,24’ten yüzde 42,96’ya çıktı. Bu durum, faiz oranlarının artmaya devam edeceği ve bunun da ekonomik aktiviteyi olumsuz etkileyebileceği anlamına geliyor.
Katılımcıların Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) 2025 yılı büyüme beklentisi, bir önceki dönemdeki yüzde 3,0 seviyesinden Mayıs ayında yüzde 2,9’a düştü. Büyüme tahminlerindeki bu düşüş, ekonomik aktivitenin yavaşlayabileceği ve işsizlik oranlarının artabileceği endişelerini beraberinde getiriyor.
Ek olarak, Türkiye ekonomisi hakkında genel bir bilgi vermek gerekirse, Türkiye, karmaşık bir ekonomik yapıya sahip, gelişmekte olan bir ülkedir. Son yıllarda, yüksek enflasyon, artan işsizlik ve döviz kurundaki dalgalanmalar gibi çeşitli ekonomik zorluklarla karşı karşıya kalmıştır. Bu zorluklara rağmen, Türkiye ekonomisi, genç ve dinamik nüfusu, stratejik konumu ve çeşitli sanayi sektörleri sayesinde önemli bir potansiyele sahiptir. Hükümetin uyguladığı ekonomik politikalar ve yapısal reformlar, Türkiye ekonomisinin geleceği üzerinde belirleyici bir rol oynayacaktır.
Ekonomik göstergelerdeki bu değişimler, piyasaların ve yatırımcıların dikkatle takip ettiği önemli verilerdir. TCMB'nin anket sonuçları, gelecekteki ekonomik politikaların şekillenmesinde ve piyasa beklentilerinin oluşmasında etkili olacaktır. Özellikle dolar kuru, enflasyon ve faiz oranlarındaki gelişmeler, tüketicilerin ve işletmelerin karar alma süreçlerini doğrudan etkileyecektir. Büyüme tahminlerindeki düşüş ise, hükümetin ekonomik teşvikler ve yapısal reformlar yoluyla büyümeyi destekleme çabalarını artırmasına neden olabilir.
