14 Mayıs 2025 Çarşamba

Otizmde İhmal Alarmı! Abdülkerim'in Ölümü Neleri Değiştirecek?

Sakarya'da yaşanan acı olay, otizm camiasını derinden sarstı. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'na bağlı bir bakım merkezinde hayatını kaybeden otizmli Abdülkerim Musti'nin ölümü, engelli bakım merkezlerindeki ihmalleri bir kez daha gündeme taşıdı. Türkiye Otizm Meclisi ve Otizm Konfederasyonu üyesi sivil toplum örgütleri ve aileler, sorumluların bulunması ve benzer olayların yaşanmaması için yetkililere çağrıda bulundu.

Otizm Camiası Ayakta: "Sessizliğin Bedeli Hayattır"

Olayın ardından 140 sivil toplum örgütünün temsilcisi ve otizmli bireylerin ebeveynleri, bakım merkezinin önünde bir araya gelerek basın açıklaması yaptı. "Sessizliğin bedeli hayattır" sloganıyla yapılan açıklamada, son dönemde engelli bakım merkezlerinde yaşanan şiddet, ihmal ve ölüm vakalarına dikkat çekildi. Aileler, bu tür olayların münferit değil, sistem kaynaklı sorunlar olduğunu vurguladı ve daha güçlü denetim ile hak temelli reformlar talep etti.

Basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

“Bizler, tüm otizmli bireylerin ve diğer engelli grupların hakları için mücadele eden sivil toplum temsilcileri, aileler ve insan hakları savunucuları olarak bugün burada, Arifiye Bakım Merkezi’nde yaşanan olay üzerine toplandık. Çünkü artık haykırmak istiyoruz, “sessizliğin bedeli hayattır”. Çünkü her sessizlik yeni bir şiddetin, her gecikme yeni bir ihmalin, her görmezden gelme yeni bir ölümün kapısını aralıyor. Son dönemde, farklı illerdeki bakım merkezlerinden gelen şiddet, ihmal ve ölüm haberleri, toplum vicdanında derin yaralar açmıştır. Bu merkezlerde kalan bireylerin çoğu kendini ifade edemeyen, dış dünya ile sınırlı teması olan, genellikle sesi duyulmayan insanlardır. Onların sesi olmak, onların haklarını savunmak ise bizim ortak sorumluluğumuzdur. Bugün burada sadece bir trajedinin yasını tutmak için değil, bir daha yaşanmaması için ne yapılması gerektiğini haykırmak için toplandık.”

Talepler Neler? Bakım Merkezlerinde Neler Değişmeli?

Aileler ve STK temsilcileri, engelli bireylerin yaşam hakkını koruyacak politikaların ancak çok paydaşlı ve bütüncül bir yaklaşımla geliştirilebileceğini ifade etti. Bu kapsamda, sadece Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın değil, Milli Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı başta olmak üzere tüm ilgili kurumların daha işlevsel ve koordineli bir şekilde sürece dahil olması gerektiği vurgulandı. Uluslararası iyi örnekler hatırlatılarak, bakım politikalarının sadece sosyal yardım düzeyinde ele alınmaması, eğitim, sağlık ve sosyal hizmetlerin entegre edilmesi gerektiği belirtildi. Ayrıca, bu çalışmaların masa başında değil, sahada karşılık bulabileceği ve gerçek çözümün sahadan gelen deneyimlerle şekillenebileceği ifade edildi.

Açıklamada öne çıkan talepler şunlar oldu:

  • Tüm bakım merkezlerinin bağımsız ve şeffaf denetime açılması
  • Hak temelli bakım modellerine geçilmesi
  • Otizm alanında uzmanlaşmış bakım merkezlerinin açılması
  • Ailelerin ve STK’ların karar süreçlerine katılması
  • Personel eğitimlerinin güçlendirilmesi
  • Kamera sistemlerinin caydırıcılık ve adli denetim aracı olarak etkin kullanılması
  • Psikiyatrik destek içeren acil sağlık hizmetlerinin sağlanması

Bundan Sonra Ne Olacak?

Abdülkerim'in ölümü, otizm camiasında derin bir üzüntüye yol açarken, aynı zamanda önemli bir farkındalık yarattı. Aileler ve STK'lar, bu olayın ardından daha kararlı bir şekilde haklarını savunmaya devam edeceklerini ve bakım merkezlerindeki ihmallerin son bulması için mücadele edeceklerini belirtiyor. Yetkililerin bu çağrıya kulak vererek gerekli adımları atması ve benzer acıların yaşanmaması için önlem alması bekleniyor. Bu trajik olay, engelli bireylerin haklarının korunması ve yaşam koşullarının iyileştirilmesi için bir dönüm noktası olabilir.

İlgili Haberler