İmamoğlu Protestosuna Destek Veren CHP'li Üyeye Şok Dava!
Gündem

İmamoğlu Protestosuna Destek Veren CHP'li Üyeye Şok Dava!


23 May 20255 dk okuma17 görüntülenmeSon güncelleme: 24 May 2025

CHP Parti Meclisi (PM) Üyesi Mehmet Alkım Denizaslanı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na destek gösterileri sırasında yaşanan olaylara ilişkin yaptığı açıklamalar ve Muğla Valisi İdris Akbıyık'a yönelik eleştirileri nedeniyle "Suç işlemeye alenen tahrik" suçundan yargılanacak. Bu gelişme, siyasi arenada büyük yankı uyandırdı ve ifade özgürlüğü sınırları üzerine tartışmaları yeniden alevlendirdi.

Olayın Arka Planı

Mehmet Alkım Denizaslanı, İmamoğlu'na destek veren öğrencilere yönelik polis müdahalesini eleştirmiş ve Muğla Valisi İdris Akbıyık'ı hedef alan sert ifadeler kullanmıştı. Denizaslanı'nın, "Bodrum'dan Muğla'ya yürürüm" şeklindeki açıklaması, bazı kesimler tarafından suç işlemeye teşvik olarak değerlendirilmiş ve hakkında soruşturma başlatılmasına neden olmuştu. Soruşturma sonucunda Denizaslanı hakkında dava açılmasına karar verildi.

"Suç İşlemeye Alenen Tahrik" Suçu Nedir?

"Suç işlemeye alenen tahrik" suçu, Türk Ceza Kanunu'nda (TCK) düzenlenen ve kamu düzenini bozmaya yönelik eylemleri cezalandırmayı amaçlayan bir hükümdür. Bu suçun oluşması için, bir kişinin alenen, yani herkesin görebileceği veya duyabileceği bir şekilde, bir suç işlemeye teşvik etmesi gerekmektedir. Bu teşvikin, somut bir suçun işlenmesine yönelik olması ve kamu düzenini bozma potansiyeli taşıması da önemlidir. Bu suçun cezası, tahrik edilen suçun niteliğine ve işlenip işlenmediğine göre değişebilmektedir.

İfade Özgürlüğü ve Sınırları

Bu dava, ifade özgürlüğü sınırları konusunu da gündeme getirdi. İfade özgürlüğü, demokratik bir toplumun temel taşlarından biri olmakla birlikte, sınırsız bir hak değildir. İfade özgürlüğü, başkalarının haklarını ihlal etme, nefret söylemi yayma veya suç işlemeye teşvik etme gibi durumlarda sınırlandırılabilir. Bu tür davalarda, mahkemelerin ifade özgürlüğü ile kamu düzeni arasındaki dengeyi dikkatli bir şekilde gözetmesi gerekmektedir.

Davanın sonucu, hem Mehmet Alkım Denizaslanı'nın siyasi geleceği hem de ifade özgürlüğü sınırları açısından önemli bir emsal teşkil edebilir. Bu süreçte, hukukun üstünlüğü ilkesine uygun bir yargılama yapılması ve adil bir kararın verilmesi büyük önem taşımaktadır.