
İBB'de Etkin Pişmanlık Skandalı mı? Yargıtay Kararları Şoke Etti!
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ndeki (İBB) soruşturmalar kapsamında tutuklanan bazı isimlerin etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanması, kamuoyunda büyük tartışmalara yol açtı. Özellikle rüşvet suçundan tutuklu bulunan Abbas ve Yıldız isimli şahısların, soruşturma başladıktan ve hatta tutuklandıktan sonra etkin pişmanlıktan yararlanması, Yargıtay kararlarıyla çelişiyor gibi görünüyor. Peki, Yargıtay bu konuda ne diyor? Etkin pişmanlık yasası, bu tür durumlar için ne gibi şartlar öngörüyor?
Etkin Pişmanlık Nedir?
Etkin pişmanlık, bir suç işledikten sonra pişmanlık duyan ve suçun ortaya çıkmasına veya zararın giderilmesine yardımcı olan kişilere uygulanan bir ceza indirimi veya cezasızlık halidir. Türk Ceza Kanunu'nda (TCK) çeşitli suçlar için etkin pişmanlık hükümleri bulunmaktadır. Amaç, suçluların suçlarını itiraf etmelerini, suç ortaklarını deşifre etmelerini ve suçun sonuçlarını ortadan kaldırmalarını teşvik etmektir.
- Etkin pişmanlık, failin gönüllü olarak suçu ortaya çıkarmasıyla başlar.
- Fail, suçun işlenmesinden sonra pişmanlık duymalı ve bu pişmanlığını davranışlarıyla göstermelidir.
- Etkin pişmanlık, suçun türüne ve niteliğine göre farklı şartlara tabi olabilir.
Yargıtay'ın Etkin Pişmanlık Kararları
Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun rüşvet suçuna ilişkin kararları, etkin pişmanlıktan yararlanmak için soruşturmanın başlatılmamış olmasını şart koşmaktadır. Bu, rüşvet alan veya veren kişinin, suç ortaya çıkmadan önce durumu yetkililere bildirmesi ve pişmanlığını göstermesi gerektiği anlamına gelir. Ancak, İBB soruşturmalarında tutuklanan Abbas ve Yıldız'ın durumu, bu kararla çelişmektedir. Zira bu kişiler, soruşturma başladıktan ve hatta tutuklandıktan sonra etkin pişmanlıktan yararlanmıştır.
Bu durum, hukuk çevrelerinde çeşitli tartışmalara yol açmıştır. Bazı hukukçular, Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarına göre, soruşturma başladıktan sonra etkin pişmanlıktan yararlanmanın mümkün olmadığını savunurken, bazıları ise her somut olayın kendi özel koşulları içinde değerlendirilmesi gerektiğini belirtmektedir. Özellikle kamuoyunu derinden etkileyen bu tür davalarda, hukukun adil ve eşit uygulanması büyük önem taşımaktadır.
İBB soruşturmalarında yaşanan bu durum, etkin pişmanlık yasasının uygulanmasıyla ilgili önemli soruları gündeme getiriyor. Yargıtay'ın konuyla ilgili daha net bir açıklama yapması ve içtihatlarını güncelleyerek bu tartışmalara son vermesi bekleniyor. Aksi takdirde, hukuka olan güvenin zedelenmesi ve kamuoyunda adaletsizlik algısının oluşması kaçınılmaz olacaktır.