Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, eğitimde yeni bir dönemin sinyallerini verdi. İstanbul'da düzenlenen "Geleceğin Eğitimini Yönetmek: Riskler ve İmkanlar" söyleşisinde konuşan Tekin, Milli Eğitim Akademisi'nin 1 Ocak 2025'te kurulduğunu ve 1 Eylül'de faaliyete geçeceğini duyurdu. Bu açıklama, öğretmen adayları ve eğitim camiasında büyük yankı uyandırdı.
Akademinin Amacı Ne?
Bakan Tekin, akademinin temel amacının, bakanlık politikalarına uygun ve donanımlı öğretmenler yetiştirmek olduğunu vurguladı. Üniversitelerin bilim insanı yetiştirme görevine odaklanması gerektiğini belirten Tekin, akademinin ise bu bilim insanları arasından, Milli Eğitim'in programını en iyi şekilde uygulayabilecek öğretmenleri seçeceğini ifade etti.
Tekin, konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu:
"Benim okulumda ders anlatmak üzere yetişen kişi, benim anlatılmasını istediğim programa hakim olsun. Okula geldiğinde bunu anlatsın. Üniversitelerimiz bilim insanı yetiştirsinler. Biz de bu bilim insanlarının içerisinden, bizim okullarımızda anlatılacak programı bilen kişileri öğretmen olarak atayalım."
Bu sözler, Milli Eğitim Bakanlığı'nın öğretmen yetiştirme sürecinde daha aktif bir rol üstleneceğinin açık bir göstergesi olarak yorumlandı.
Sınavla Alım ve Uygulama Eğitimi
Akademiye giriş için Temmuz ayında ÖSYM tarafından bir sınav yapılacak. Bu sınavın sonucuna göre belirlenecek öğretmen adayları, akademide yoğun bir eğitim sürecinden geçecekler. Bu eğitim, sadece teorik bilgileri değil, aynı zamanda uygulama becerilerini de geliştirmeye yönelik olacak.
Bakan Tekin, pedagojik formasyon eğitiminin yetersizliğine de dikkat çekerek, akademide uygulama eğitimine daha fazla önem verileceğini belirtti. Dünya örneklerinde 300-600 saatlik uygulama eğitimlerinin olduğunu vurgulayan Tekin, Türkiye'deki 90 saatlik formasyon eğitiminin yetersiz olduğunu ve bu durumun akademi ile düzeltileceğini söyledi.
Farklı Okul Profillerine Hazırlık
Akademi, öğretmen adaylarını farklı okul profillerine hazırlamayı da hedefliyor. Türkiye'nin coğrafi ve sosyo-ekonomik çeşitliliğini göz önünde bulunduran Bakanlık, adayların birleştirilmiş sınıflardan köy okullarına kadar farklı ortamlarda deneyim kazanmasını sağlayacak. Bu sayede, öğretmenler atandıkları bölgelere daha kolay adapte olabilecek ve öğrencilere daha iyi hizmet verebilecekler.
- Birleştirilmiş sınıflar
- Köy okulları
- Farklı sosyo-ekonomik bölgelerdeki okullar
Bu farklı okul profillerinde, uzun yıllardır görev yapan tecrübeli öğretmenler, uzman öğretmenler ve başöğretmenler adaylara danışmanlık yapacak. Böylece, adaylar sahada tecrübe kazanarak, mesleklerine daha donanımlı bir şekilde başlayabilecekler.
Milli Eğitim Akademisi'nin kurulması, Türkiye'de öğretmen yetiştirme sisteminde önemli bir dönüm noktası olabilir. Bakanlığın beklentisi, akademi sayesinde daha nitelikli, donanımlı ve bakanlık politikalarına uyumlu öğretmenler yetiştirmek. Bu durum, öğrencilerin eğitim kalitesini artırarak, Türkiye'nin eğitim hedeflerine ulaşmasına katkı sağlayabilir. Akademinin başarılı olup olmayacağını zaman gösterecek olsa da, atılan bu adımın eğitim camiasında heyecan yarattığı açık.