Trump'tan İran'a Bomba Gibi Nükleer Anlaşma Çağrısı: 61. Gün Uyarısı!

13 June 2025•5 dk okuma•16 görüntülenme•Son güncelleme: 14 June 2025

ABD Başkanı Donald Trump, İsrail'in İran'a yönelik gerçekleştirdiği son saldırıların ardından dikkat çekici bir açıklama yaparak İran'ı nükleer anlaşmaya davet etti. Trump, Tahran'ın "geriye hiçbir şey kalmadan" bir anlaşma yapması gerektiğini vurgulayarak, tansiyonu yükseltti. Bu çağrı, bölgedeki gerginliği daha da artırırken, uluslararası kamuoyunun da dikkatini çekti.

Trump'tan Sert Uyarı: Anlaşma Yapın!

Trump, İran'a verdiği 60 günlük sürenin dolduğunu hatırlatarak, "Bugün 61. gün" ifadesini kullandı. Bu açıklama, İran'a yönelik baskının artacağının sinyallerini veriyor. Trump'ın bu sert tutumu, ABD'nin İran'a karşı olan politikasının değişmediğini ve nükleer program konusunda taviz vermeyeceğini gösteriyor. İran'ın bu çağrıya nasıl yanıt vereceği ise merak konusu.

Trump'ın açıklamaları şu şekildeydi:

"İran, geriye hiçbir şey kalmadan önce bir anlaşma yapmalı."
"60 gün süre verdim, bugün 61. gün."

Bu ifadeler, Trump'ın İran'a yönelik baskısını açıkça ortaya koyuyor. ABD, İran'ın nükleer programını durdurması ve bölgedeki istikrarsızlığı körükleyen faaliyetlerine son vermesi için elinden geleni yapmaya kararlı görünüyor.

Bölgedeki Gerilim Tırmanıyor

İsrail'in İran'a yönelik saldırıları ve Trump'ın bu sert açıklamaları, bölgedeki gerilimi tırmandırıyor. Uluslararası analistler, bu durumun daha büyük bir çatışmaya yol açabileceği konusunda uyarıyor. İran'ın misilleme yapması durumunda, bölgedeki dengelerin tamamen değişebileceği ve küresel ekonominin de olumsuz etkilenebileceği belirtiliyor.

Orta Doğu'daki bu karmaşık durum, dünya siyasetinin en önemli gündem maddelerinden biri olmaya devam ediyor. ABD'nin ve İsrail'in İran'a yönelik politikaları, bölgedeki diğer ülkeleri de etkiliyor ve yeni ittifakların oluşmasına zemin hazırlıyor.

Trump'ın İran'a yönelik nükleer anlaşma çağrısı, bölgedeki tansiyonu yükseltirken, uluslararası arenada da yankı uyandırdı. İran'ın bu çağrıya nasıl bir yanıt vereceği ve bölgedeki gelişmelerin nasıl bir yöne evrileceği önümüzdeki günlerde netlik kazanacak. Ancak görünen o ki, Orta Doğu'da sular kolay kolay durulmayacak.