
Papaz Bartholomeos'tan Skandal Sözler! Cihat Yaycı'dan Sert Tepki
Fener Rum Patriği Bartholomeos'un ABD ziyareti ve Heybeliada Ruhban Okulu'nun açılması talebi, Türkiye'de yankı uyandırdı. Müstafi Tümamiral Cihat Yaycı, Bartholomeos'un açıklamalarına sert tepki göstererek, "Ekümenik" iddialarının ardındaki gerçekleri ve tehlikeleri vurguladı. Yaycı'nın açıklamaları, Türkiye-ABD ilişkileri ve dini özgürlükler bağlamında önemli bir tartışma başlattı.
Ekümenik Tartışması Alevlendi
Bartholomeos'un ABD ziyaretinde yaptığı açıklamalar, özellikle "ekümenik" sıfatı üzerinden yeni bir tartışma başlattı. Cihat Yaycı, ekümenik kavramının Fener Rum Patrikliği'nin dünya Ortodokslarının lideri olma arzusunu temsil ettiğini ve bunun siyonist bir proje olduğunu iddia etti. Yaycı, bu durumun Türkiye'nin egemenlik haklarına bir müdahale olduğunu savundu.
Yaycı, "Ekümenik demek, dünyadaki bütün Ortodoksların, yani bütün Ortodoks Hristiyanların halifesi olmak anlamına gelir. Bu bir siyonist projedir, bir Amerikan projesidir. Neden? Çünkü bu patrik denilen makam da aslında yoktur" şeklinde konuştu.
Heybeliada Ruhban Okulu Talebi
Bartholomeos'un ABD ziyaretinde gündeme getirdiği bir diğer önemli konu ise Heybeliada Ruhban Okulu'nun yeniden açılması talebi oldu. Türkiye, 1971 yılında kapatılan Ruhban Okulu'nun açılması için bazı şartlar öne sürmektedir. Ancak, Fener Rum Patrikliği'nin bu konudaki ısrarı, Türkiye ile Yunanistan arasındaki ilişkilerde zaman zaman gerginliğe neden olmaktadır.
Türkiye, Ruhban Okulu'nun açılması için mütekabiliyet ilkesini (karşılıklılık) gözetmektedir. Yani, Yunanistan'da da Türk azınlığa ait dini eğitim kurumlarının açılması veya iyileştirilmesi şartını aramaktadır. Bu durum, iki ülke arasındaki siyasi ve hukuki müzakerelerin devam etmesine neden olmaktadır.
Cihat Yaycı'dan Sert Eleştiriler
Müstafi Tümamiral Cihat Yaycı, Bartholomeos'un açıklamalarına yönelik sert eleştirilerde bulundu. Yaycı, Fener Rum Patrikliği'nin Türkiye'nin iç işlerine karıştığını ve "ekümenik" sıfatını kullanarak siyasi emeller peşinde koştuğunu iddia etti. Yaycı, bu durumun Türkiye'nin milli güvenliği açısından bir tehdit oluşturduğunu savundu.
Yaycı'nın bu sert eleştirileri, Türkiye'deki milliyetçi ve muhafazakar kesimler tarafından desteklenirken, bazı çevreler tarafından ise dini özgürlüklere müdahale olarak değerlendirilmektedir. Tartışma, Türkiye'deki farklı görüşlerin ve hassasiyetlerin bir yansıması olarak dikkat çekmektedir.
Bu gelişmelerin ardından, Türkiye-ABD ilişkileri ve dini özgürlükler konuları yeniden gündeme gelmiştir. Fener Rum Patrikliği'nin geleceği ve "ekümenik" sıfatının anlamı üzerindeki tartışmaların önümüzdeki günlerde de devam etmesi beklenmektedir. Bu tartışmaların, Türkiye'nin iç ve dış politikasında önemli etkileri olabileceği öngörülmektedir.