
Osmanlı Torunu'ndan Şok Sözler: "Aklınız Varsa Türkçe Öğrenin!"
Son günlerde alevlenen "Türklük-Türkiyelilik" tartışmasına Osmanlı Hanedanı'ndan bir isim de dahil oldu. Sultan II. Abdülhamid'in torunu Nurhan Osmanoğlu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla dikkatleri üzerine çekti. Osmanoğlu, Osmanlı Anayasası'ndaki Türkçe bilme şartını hatırlatarak, dönemin Meclis Reisi Ahmet Vefik Paşa'nın sözlerini gündeme taşıdı.
Osmanlı Anayasası ve Türkçe Zorunluluğu
Nurhan Osmanoğlu, paylaşımında Osmanlı Anayasası'nın 18. maddesine atıfta bulundu. Bu maddeye göre, Osmanlı milletvekillerinin ırkı ne olursa olsun Türkçe bilme zorunluluğu bulunuyordu. Osmanoğlu, bu durumu şu sözlerle ifade etti:
"Osmanlı anayasasına göre Osmanlı milletvekillerinin ırkı fark etmeksizin Türkçe bilme zorunluluğu vardı (Madde 18)."
Osmanlı Devleti'nin çok uluslu yapısı göz önüne alındığında, Türkçe bilme zorunluluğu, devletin birliğini ve iletişimini sağlamak açısından büyük önem taşıyordu. Farklı milletlerden milletvekillerinin ortak bir dil aracılığıyla iletişim kurabilmesi, meclis çalışmalarının sağlıklı bir şekilde yürütülmesine katkı sağlıyordu.
Ahmet Vefik Paşa'nın Sert Tepkisi
Osmanlı Anayasası'ndaki Türkçe bilme zorunluluğuna bazı Arap milletvekillerinin itiraz etmesi üzerine, Meclis Reisi Ahmet Vefik Paşa'nın sert bir tepki gösterdiği belirtiliyor. Nurhan Osmanoğlu, Paşa'nın bu tepkisini şu şekilde aktardı:
"Bu kanuna Arap milletvekilleri itiraz edince Meclis Reisi Ahmet Vefik Paşa sinirlenerek 'Aklınız varsa dört yıla kadar Türkçe öğrenirsiniz' demiştir."
Ahmet Vefik Paşa'nın bu sözleri, o dönemdeki dil ve kimlik tartışmalarının ne kadar yoğun olduğunu gözler önüne seriyor. Paşa'nın sert üslubu, Türkçe'nin devletin ve milletin ortak paydası olarak görülmesinin önemini vurguluyor.
Tartışmaların Ardından
Nurhan Osmanoğlu'nun bu paylaşımı, sosyal medyada geniş yankı uyandırdı. Kimi kullanıcılar Osmanoğlu'na destek verirken, kimi kullanıcılar ise eleştirel yorumlarda bulundu. Tartışmaların odağında, Türklük ve Türkiyelilik kavramlarının anlamı, dilin kimlik üzerindeki etkisi ve Osmanlı Devleti'nin mirası gibi konular yer aldı.
Bu tartışma, Türkiye'deki kimlik ve dil tartışmalarının ne kadar derin ve karmaşık olduğunu bir kez daha gösteriyor. Osmanlı Devleti'nin çok kültürlü yapısından miras kalan bu tartışmalar, günümüzde de farklı platformlarda devam ediyor. Nurhan Osmanoğlu'nun paylaşımı, bu tartışmalara yeni bir boyut kazandırarak, farklı bakış açılarının ortaya çıkmasına vesile oldu.