Netanyahu'dan Şok Hamle! Hamas'ı Yenmek İçin DEAŞ İle Mi İş Birliği?

İsrail'de siyasi gündem, muhalefet lideri Avigdor Lieberman'ın Başbakan Binyamin Netanyahu hakkında ortaya attığı şok edici iddia ile sarsılıyor. Lieberman, Netanyahu'nun Hamas'ı yenmek amacıyla Gazze'de DEAŞ ile bağlantılı bir milis grubuyla iş birliği yaptığını ve bu gruba silah sağladığını öne sürdü. Bu iddia, İsrail kamuoyunda büyük yankı uyandırırken, Başbakanlık Ofisi'nden gelen açıklamalar ise iddiaları dolaylı olarak doğrular nitelikte.

Lieberman'dan Bomba İddialar

Eski Savunma Bakanı Avigdor Lieberman, İsrail devlet televizyonu KAN'a verdiği röportajda çarpıcı açıklamalarda bulundu. Lieberman, İsrail'in Gazze Şeridi'nde Hamas'a karşı faaliyet gösteren ve kendisiyle işbirliği yapan milisleri silahlandırdığını iddia etti. Lieberman, "İsrail hükümeti, Başbakan'ın emriyle DEAŞ ile özdeşleşen bir grup suçluya silah transfer ediyor" ifadelerini kullandı. Bu eylemin herhangi bir kabine kararı olmadan, doğrudan Netanyahu'nun emriyle ve iç istihbarat teşkilatı Şin-Bet (Şabak) direktörünün bilgisi dahilinde gerçekleştirildiğini belirtti. Lieberman, Genelkurmay Başkanı'nın bu konuya vakıf olup olmadığını ise bilmediğini sözlerine ekledi.

Başbakanlık Ofisi'nden Muğlak Yanıt

Lieberman'ın iddialarına Şin-Bet'ten herhangi bir yanıt gelmezken, İsrail Başbakanlık Ofisi'nden yapılan açıklama ise dikkat çekti. Tek cümlelik açıklamada, Lieberman'ın iddiaları zımnen kabul edildi. Açıklamada, "İsrail, güvenlik kurumlarının tüm yöneticilerinin tavsiyesi üzerine, Hamas'ı çeşitli ve farklı yollarla yenmek için çalışıyor" denildi. Bu muğlak yanıt, İsrail kamuoyunda soru işaretlerine neden oldu ve Netanyahu hükümetinin Hamas'ı zayıflatmak adına ne tür yöntemlere başvurduğu tartışmalarını alevlendirdi.

İddiaların Muhtemel Sonuçları

Eğer Lieberman'ın iddiaları doğruysa, bu durum İsrail için ciddi sonuçlar doğurabilir. Birincisi, İsrail'in terör örgütü olarak kabul ettiği DEAŞ ile dolaylı yoldan iş birliği yapması, uluslararası alanda büyük tepkilere yol açabilir. İkincisi, bu tür bir iş birliği, İsrail'in kendi iç güvenliğini de tehlikeye atabilir. DEAŞ ile bağlantılı bir grubun silahlandırılması, gelecekte İsrail'e karşı kullanılabilecek potansiyel bir tehdit oluşturabilir. Üçüncüsü, bu iddialar, Netanyahu hükümetinin meşruiyetini ve güvenilirliğini sarsabilir. Kamuoyu, hükümetin Hamas'ı yenmek adına hangi sınırları aştığını sorgulayabilir ve bu durum, siyasi istikrarsızlığa yol açabilir.

Netanyahu hükümetinin Hamas'ı zayıflatmak için attığı iddia edilen bu adım, İsrail siyasetinde derin bir krize yol açmış durumda. Lieberman'ın şok iddiaları ve Başbakanlık Ofisi'nin muğlak yanıtı, olayın vahametini gözler önüne seriyor. Bu durumun İsrail'in iç ve dış politikası üzerindeki etkileri önümüzdeki günlerde daha net bir şekilde görülecektir.