Kahkaha attım. İstanbul’a gelir misin dediler. Gelemem ben oralara, diye tersledim. Ama sonra beni oturttular bir sandalyeye, kamerayı da açtılar. Ne yaparsın, patates nasıl ekersin, kaç çocuğun var diye beni konuşturdular. Sonra ’seni arayacağız’ deyip gittiler.