Adana'da eski Yüreğir Kaymakamı Mustafa Kılıç, "nitelikli dolandırıcılık" suçundan yargılandığı davada 70 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme, Kılıç'ın kamu kurumlarını kullanarak dolandırıcılık yaptığına hükmetti. Karar, Adana 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada verildi. Diğer sanıklar da cezalandırılırken, bir sanık beraat etti.
Kaymakamın Savunması İşe Yaramadı
Duruşmaya SEGBİS aracılığıyla katılan Mustafa Kılıç, suçlamaları reddetti. 23 yıllık meslek hayatında yasa dışı bir işe karışmadığını iddia eden Kılıç, "Kimseyi dolandırmadım. Benim hesap hareketlerim bilirkişi marifetiyle incelensin. Ben alacaklı olan kişilere parasını ödeyeceğim." dedi. Ayrıca, bakıma muhtaç zihinsel engelli bir kızı olduğunu belirterek tahliyesini talep etti. Ancak mahkeme, Kılıç'ın savunmasını yeterli bulmadı.
Diğer Sanıkların İddiaları
Tutuklu sanık Ö.A. da suçlamaları kabul etmedi. Cumhurbaşkanlığında çalıştığı yönündeki iddiaları yalanlayan Ö.A., "Ben hiç kimseye 'Cumhurbaşkanlığında çalışıyorum' demedim. Ben Mustafa Kılıç tarafından kullanılıp ortaya atılmış bir insanım." şeklinde konuştu. Tutuksuz sanık P.Y. ise duruşmaya katılmadı.
Mahkemenin Kararı ve Gerekçesi
Mahkeme heyeti, Mustafa Kılıç'ı "kamu kurum ve kuruluşları ve benzeri tüzel kişiliklerin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık" suçundan 70 yıl hapis ve 601 bin lira adli para cezasına çarptırdı. Ö.A. ise 50 yıl 10 ay hapis ve 408 bin lira adli cezaya mahkum edildi. P.Y.'nin ise suçun sabit olmaması nedeniyle beraatine karar verildi. Ayrıca, Mustafa Kılıç hakkında "belgede sahtecilik" suçundan suç duyurusunda bulunulmasına hükmedildi.
Olayın Geçmişi:
- Mustafa Kılıç, 12 Eylül 2022'den 24 Ağustos 2023'e kadar Yüreğir Kaymakamı olarak görev yaptı.
- Hakkında "kamu kurum ve kuruluşları ve benzeri tüzel kişiliklerin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık" suçundan iddianame hazırlanmıştı.
- İddianamede, Kılıç'ın 160 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyordu.
Bu karar, Türkiye'de bir kaymakamın karıştığı dolandırıcılık olayının vahametini gözler önüne seriyor. Kamu görevlilerinin güveni kötüye kullanmasının sonuçları ağır olurken, adaletin tecelli etmesi kamuoyu vicdanını rahatlattı. Bu olay, benzer suçları işlemeyi düşünenler için de caydırıcı bir örnek teşkil edecektir.