İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasına yönelik protestolar sırasında gözaltına alınan ve tutuklanan gençlerden Eren Cem Doğan'ın ailesine gönderdiği mektup, büyük yankı uyandırdı. Avukatı Yusuf Eycan aracılığıyla kamuoyuna duyurulan mektupta, Eren'in "Ülkemizi savunduk, Atamız bizimle gurur duyardı" ifadelerini kullandığı belirtildi. Bu durum, tutuklanan gençlerin motivasyonunu ve inancını gözler önüne serdi.
Gözaltı Sürecinde Yaşananlar
Avukat Yusuf Eycan, Eren'in gözaltı süreciyle ilgili çarpıcı bilgiler paylaştı. Eren'in üniversiteye hazırlandığını ve "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet" suçlamasıyla tutuklandığını belirten Eycan, sürecin başından itibaren yaşanan zorlukları şu sözlerle aktardı:
- Gözaltı yerinin tespitinde yaşanan karmaşa
- Emniyette çocuklarla görüşme engelleri
- Çocukların yüz ve kafa bölgelerindeki darp izleri
- Gözaltındaki kız öğrencilere yönelik şiddet iddiaları
- Ayakkabısız ve ıslak elbiselerle bekletilen çocuklar
Eycan, gözaltına alınan gençlerin yaşadığı travmayı ve devletin "ceberrut" yüzüyle ilk kez karşılaşmalarının yarattığı etkiyi vurguladı. Ayrıca, gençlerin avukatlara duyduğu umudu ve meslektaşlarının onlara verdiği desteği de takdirle karşıladığını ifade etti.
Mahkeme Süreci ve Hayal Kırıklığı
Tutuklama için mahkemeye sevk edilen gençlerin endişesi daha da arttı. Birçoğu sınavlarının olduğunu ve tahliye edilmeyi bekliyordu. Ancak, avukatları onlara "Bu yargılamalar gerçekten adil yapılan yargılamalar değil" diyerek gerçeği açıkladı. Mahkemelerin bağımsız ve tarafsız olmadığına dikkat çeken Eycan, hakimlerin savunmaları dahi dinlemediğini ve adeta "emir kulu" gibi davrandığını belirtti. Karar yüzlerine okununca gençlerin büyük üzüntü ve hayal kırıklığı yaşadığı ifade edildi.
Eren'in Mektubu ve Gençlerin Motivasyonu
Eren Cem Doğan'ın ailesine gönderdiği mektupta, Atatürk'ün kendileriyle gurur duyacağını ifade etmesi, tutuklanan gençlerin motivasyonunu ve inancını simgeliyor. Avukat Eycan, gençlerin yaptıkları hareketin demokratik ve anayasal hakları olduğunu, otokratik bir sisteme karşı başkaldırdıklarını ve özgürlüğü savunduklarını söylediklerini aktardı. Bu durum, gençlerin bilinçli bir şekilde protestolara katıldıklarını ve inançları uğruna bedel ödemeye hazır olduklarını gösteriyor.
Sonuç olarak, Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasına yönelik protestolarda yaşananlar ve tutuklanan gençlerin yaşadığı zorluklar, Türkiye'deki ifade özgürlüğü ve adalet sistemi üzerindeki tartışmaları yeniden alevlendirdi. Eren Cem Doğan'ın mektubu ise, gençlerin demokrasi ve özgürlük mücadelesindeki kararlılığını ve inancını sembolize ediyor. Bu olaylar, Türkiye'nin geleceği için umut verici bir tablo çiziyor ve gençlerin ülkenin gidişatına duyduğu hassasiyeti gözler önüne seriyor.