Columbia Üniversitesi Trump Yönetimi Taleplerini Kabul Etti: Fonlar Kurtarıldı

Columbia Üniversitesi Trump Yönetimi Taleplerini Kabul Etti

Columbia Üniversitesi, Başkan Donald Trump yönetiminin antisemitizmle mücadele taleplerini kabul ederek 400 milyon dolarlık federal fonlarını kurtardı. Üniversite yönetimi, 7 Mart'ta Trump yönetimi tarafından kesilen fonların geri alınması için sunulan şartları yerine getirme kararı aldı.

Antisemitizmle Mücadele ve Yeni Düzenlemeler

Üniversitenin internet sitesinde yayınlanan açıklamaya göre, antisemitizmin tanımı yeniden gözden geçirilecek ve İsrail ve Yahudi Çalışmaları Enstitüsü'nün kadrosu genişletilecek. Ayrıca, öğrencilerin akademik binalarda protesto yapması ve kimliklerini gizlemek için maske takmaları yasaklandı. Kampüsteki güvenlik önlemleri artırılacak ve yeni güvenlik görevlileri atanacak. Bu görevlilerin gerektiğinde tutuklama yetkisi de olacak. Orta Doğu Çalışmaları Bölümü yeni bir denetim mekanizmasına tabi tutulacak ve akademik politikalar gözden geçirilecek. Bu kararlar, üniversitenin antisemitizmle mücadelede eksiklik gösterdiği gerekçesiyle alındı.

Akademik Özgürlük Tartışmaları

Columbia Üniversitesi'nin bu kararları, bazı akademisyenler ve ifade özgürlüğü savunucuları tarafından "akademik özgürlüğe tehdit" olarak değerlendirildi. Bireysel Haklar ve İfade Vakfı'nın hükümet işlerinden sorumlu baş danışmanı Tyler Coward, "Columbia gibi güçlü bir üniversite bile hükümetin taleplerine karşı duramıyorsa, diğer üniversiteler ne yapabilir?" şeklinde tepki gösterdi.

ABD Üniversitelerindeki Protestolar

Columbia Üniversitesi'nde başlayan Filistin destekçisi öğrenci protestoları, ülke genelindeki 50'den fazla üniversiteye yayıldı. Öğrenciler, İsrail'in Gazze'deki saldırılarını ve işgalini destekleyen şirketlere yapılan yatırımları protesto etti. New York Polis Teşkilatı (NYPD), kampüse girerek 108 öğrenciyi gözaltına aldı. 29 Nisan 2024'te öğrenciler, okulun tarihi Hamilton Hall binasına girerek eylemlerini sürdürdü. NYPD'nin müdahalesi sonucu bina boşaltıldı ve bahçedeki çadır kampı dağıtıldı. Bu süreçte ülke genelinde 3.100'den fazla kişi gözaltına alındı. Columbia Üniversitesi'nin bu kararları, hem finansal kaynaklarını koruma hem de akademik özgürlük arasında bir denge kurma çabası olarak yorumlanıyor. Ancak, bu durumun uzun vadede akademik özgürlük üzerindeki etkileri tartışılmaya devam ediyor.