Rasim Ozan Kütahyalı'nın CHP'ye kayyum atanacağı yönündeki iddiaları, Borsa İstanbul'da büyük bir sarsıntıya neden oldu. TELE 1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ, bu duruma sert tepki göstererek, borsanın bu denli etkilenmesinin sorumlusunun AKP'nin ekonomi politikaları olduğunu vurguladı.
Borsada Kayyum Depremi: Piyasalar Alt Üst
CHP'ye kayyum atanacağı dedikodusu bile piyasaları alt üst etti. Borsa İstanbul kapandıktan sonra ortaya atılan iddialar sonrası vadeli piyasalar (futures) sert düşüş yaşadı. Sadece borsa değil, gecelik faizlerde de büyük artışlar görüldü. Merdan Yanardağ, borsanın bu iddialarla sarsılmasını şu sözlerle eleştirdi:
“Ülkede olağan bir rejim yok. Ya diktatörlük var, ya totaliter bir rejim var ya da en hafifiyle otoriter bir rejim var. Türkiye'yi İslamcı faşist bir diktatörlüğe doğru sürükleyen, bunun için toplumun her kesimine saldıran, her kesim üzerinde baskı ve şiddet uygulayan bir siyasal hareketle karşı karşıyayız."
Yanardağ'dan AKP'ye Ağır Eleştiriler
Yanardağ, bir gazeteci olduğu tartışmalı bir kişinin, Rasim Ozan Kütahyalı'nın bir paylaşımının bile piyasaları bu kadar derinden etkilemesinin, ekonominin ne kadar kırılgan olduğunu gösterdiğini belirtti. AKP'nin 13 aydır uyguladığı istikrar programının çöpe gittiğini savunan Yanardağ, şu ifadeleri kullandı:
“Doğrudan Amerikancısınız! Doğrudan AKP iktidarı Trump'ın onayını almış. Ya Amerikalı senatörler açıkladı. 16 Mart'ta bir telefon görüşmesinden sonra muhtemelen onay aldı, dedi Ekrem İmamoğlu tutuklanması için. Amerikancı parti, Türkiye'de yerli ve milli olmayan tek siyasi hareket, tek parti iktidar partisidir. AKP'dir.”
Türkiye Ekonomisi Nereye Gidiyor?
Merdan Yanardağ'ın sert eleştirileri, Türkiye ekonomisinin kırılganlığı ve siyasi gelişmelerin piyasalar üzerindeki etkisi konularını yeniden gündeme taşıdı. Rasim Ozan Kütahyalı'nın iddialarının ardından yaşanan borsa çöküşü, yatırımcıların güvenini sarsarken, AKP'nin ekonomi politikalarına yönelik eleştirilerin de artmasına neden oldu. Türkiye ekonomisinin geleceği, siyasi istikrar ve güven ortamının sağlanmasına bağlı olacak gibi görünüyor.