Ekrem İmamoğlu'nun 19 Mart'ta gözaltına alınması ve ardından yaşanan gelişmeler, Türkiye ekonomisi üzerinde önemli bir etki yarattı. Ekonomi yazarı Erdal Sağlam, bu durumun ekonomik faturasının giderek büyüdüğünü ve neredeyse iki yıldır süren ekonomik programın baştan yazılmasına neden olduğunu belirtiyor.
Ekonomik Program Baştan Yazılıyor
Erdal Sağlam'ın Sözcü'deki yazısında belirttiği gibi, 19 Mart olaylarının ardından döviz talebini durdurmak amacıyla faizler hızla yükseltildi. Bu durum, piyasadaki fonlama faizini önemli ölçüde artırdı. Sağlam, "Kurları tutabilmek için, dövize talebin durdurulması gerekiyordu, bunun için de faizler tekrar yükseltildi," ifadelerini kullandı. Bu durum, Hazine'nin borçlanma maliyetlerini de olumsuz etkiledi.
- Piyasadaki fonlama faizi %42.33'ten %48.99'a yükseldi.
- Faiz oranlarında yaklaşık %25'lik bir artış yaşandı.
- Hazine'nin borçlanma faizleri de bu oranlarda yükseldi.
Bu gelişmeler, ekonomik programın baştan yazılmasına neden oldu ve önümüzdeki dönemde yaratacağı tahribatın katlanarak süreceği öngörülüyor.
Faiz Artışı ve Toplumsal Etkileri
Faizlerdeki bu artışın, özellikle borçlu vatandaşlar, krediyle işini çeviren esnaf ve KOBİ'ler üzerinde ciddi olumsuz etkileri olacağı düşünülüyor. Sağlam, faiz artışının bu kesimlerin durumunu iyice zorlaştıracağını vurguluyor. Ayrıca, Hazine'nin faiz yükünün artması da, dolaylı vergiler yoluyla toplumun tümüne yansıyacak ve ekonomik zorlukları daha da artıracaktır.
Erdal Sağlam, "Faizlerin 10 puana yakın artması, başta borçlu vatandaş olmak üzere, krediyle işini çeviren esnaf ve KOBİ’lerin durumunun iyice zorlaşacağını gösteriyor," şeklinde konuştu.
Döviz Rezervlerindeki Erime ve Beklentiler
19 Mart olaylarının ardından döviz rezervlerinde yaşanan erime de dikkat çekici bir diğer nokta. Rezervlerdeki erime 50 milyar dolara kadar ulaştı ve dövize olan talebin henüz önlenemediği belirtiliyor. Piyasaların korkusu, yükseltilen fonlama faizinin döviz talebini önlemeye yetmeyebileceği yönünde. Eğer dövize talep devam ederse, rezervleri artıracak kadar yabancı girişi yaşanması zorlaşabilir.
Sonuç olarak, 19 Mart olaylarının yarattığı ekonomik tahribat, siyasi hesaplaşmaların devam etmesi halinde daha da derinleşebilir. Bu durum, işçi, memur, emekli gibi geniş kesimlerin yoksulluk çukuruna sürüklenmesine ve esnaf ile KOBİ'lerin de bu duruma dahil olmasına neden olabilir. Ekonomik istikrarın sağlanması için siyasi istikrarın da önemli olduğu bir kez daha ortaya çıkıyor.
