
Tip 1.5 Diyabet: Gizli Tehlike mi? Uzmanından Şok Açıklamalar!
Diyabet, dünya genelinde milyonlarca insanı etkileyen kronik bir hastalık olarak bilinir. Halk arasında en çok bilinen türleri Tip 1 ve Tip 2 diyabet olsa da, aslında farklı türleri de bulunmaktadır. Bunlardan biri de, son yıllarda adını daha sık duyduğumuz Tip 1.5 diyabet veya diğer adıyla LADA (Latent Autoimmune Diabetes in Adults) olarak bilinen yetişkinlerin gizli otoimmün diyabetidir. İç Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Mustafa Temizel, diyabet farkındalığı kapsamında bu önemli konuya dikkat çekerek önemli bilgiler paylaştı.
Tip 1.5 Diyabet (LADA) Nedir?
LADA, yetişkinlerde görülen ve Tip 1 diyabete benzeyen bir otoimmün diyabet türüdür. Otoimmün hastalıklar, vücudun kendi bağışıklık sisteminin yanlışlıkla sağlıklı hücrelere saldırması sonucu ortaya çıkar. LADA'da ise bağışıklık sistemi, pankreastaki insülin üreten beta hücrelerine saldırır. Bu durum, zamanla insülin üretiminin azalmasına ve kan şekerinin yükselmesine neden olur. Doç. Dr. Temizel, LADA'nın belirtilerinin Tip 2 diyabete benzediğini ve bu nedenle sıklıkla yanlış teşhis konulabildiğini belirtiyor. Ancak LADA, Tip 2 diyabetten farklı olarak genellikle kilo fazlası olmayan, daha genç yaşlardaki bireylerde görülür ve insülin tedavisine daha hızlı ihtiyaç duyulur.
LADA'nın Belirtileri ve Teşhisi
LADA'nın belirtileri diğer diyabet türlerine benzerlik gösterir. Bunlar arasında şunlar yer alır:
- Aşırı susama
- Sık idrara çıkma
- Açıklanamayan kilo kaybı
- Yorgunluk
- Bulanık görme
- Yavaş iyileşen yaralar
Doç. Dr. Temizel, LADA teşhisinin konulmasında bazı özel testlerin önemli olduğunu vurguluyor. Bu testler arasında, antikor testleri (GAD antikorları, IA-2 antikorları) ve C-peptid seviyesi ölçümü yer alır. Antikor testleri, bağışıklık sisteminin beta hücrelerine saldırıp saldırmadığını gösterirken, C-peptid seviyesi ise pankreasın ne kadar insülin üretebildiğini belirlemeye yardımcı olur.
LADA'nın Tedavisi ve Önemi
LADA'nın tedavisi, kan şekerini kontrol altında tutmayı ve diyabetin komplikasyonlarını önlemeyi amaçlar. Tedavi genellikle şunları içerir:
- İnsülin tedavisi: LADA'lı bireylerin çoğu, zamanla insülin üretimi azaldığı için insülin enjeksiyonlarına ihtiyaç duyarlar.
- Diyet ve egzersiz: Sağlıklı bir diyet ve düzenli egzersiz, kan şekerini kontrol altında tutmaya yardımcı olur.
- Kan şekeri takibi: Düzenli kan şekeri takibi, tedavi planının etkinliğini değerlendirmek ve gerekli ayarlamaları yapmak için önemlidir.
Doç. Dr. Temizel, LADA'nın erken teşhis ve tedavisinin, diyabetin uzun dönemli komplikasyonlarını önlemek açısından kritik öneme sahip olduğunu belirtiyor. Bu nedenle, diyabet belirtileri gösteren bireylerin vakit kaybetmeden bir doktora başvurması ve gerekli testleri yaptırması büyük önem taşır.
Diyabet farkındalığının artırılması, LADA gibi az bilinen diyabet türlerinin de tanınmasına ve doğru yönetilmesine katkı sağlayacaktır. Unutmayalım ki, erken teşhis ve doğru tedavi ile diyabetin olumsuz etkileri en aza indirilebilir ve sağlıklı bir yaşam sürdürülebilir.












