Demans vakaları giderek artarken, uzmanlar önemli uyarılarda bulunuyor. Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Gülay Kenangil, demansın sadece yaşlıları değil, gençleri de tehdit ettiğini belirtiyor. Peki, demans nedir ve neden genç yaşlarda da görülebilir?
Demans Nedir? Yaşlanmanın Kaçınılmaz Bir Sonucu Mu?
Prof. Dr. Kenangil, demansın yaşlanmanın kaçınılmaz bir sonucu olmadığını vurguluyor. Hastalığın beyindeki hücre ölümüyle ilerlediğini belirten Kenangil, "Yaşlanmayla birlikte hepimizde bilişsel işlevlerde bir miktar bozulma olabilir. Ancak demans, yalnızca hafıza kaybından ibaret değildir. Planlama, yargılama, soyut düşünme gibi yürütücü işlevler de zarar görebilir" diyor.
Demansın Belirtileri Nelerdir?
Demans, sadece hafıza kaybı ile sınırlı kalmayan, karmaşık bir hastalıktır. Hastalığın belirtileri kişiden kişiye değişiklik gösterebilirken, en sık karşılaşılan belirtiler şunlardır:
- Hafıza problemleri (özellikle yakın geçmişi hatırlamada güçlük)
- Planlama ve organizasyon becerilerinde azalma
- Karar verme güçlüğü
- Dil becerilerinde bozulma (kelime bulma zorluğu, konuşma veya yazma güçlüğü)
- Yön bulma sorunları
- Kişilik ve davranış değişiklikleri (huzursuzluk, sinirlilik, depresyon, ilgisizlik)
- Soyut düşünme yeteneğinde azalma
Bu belirtilerden birkaçının bir arada görülmesi durumunda, vakit kaybetmeden bir uzmana başvurmak önemlidir. Erken teşhis, hastalığın ilerlemesini yavaşlatmaya yardımcı olabilir.
Demans Neden Gençleri de Tehdit Ediyor?
Demansın genellikle yaşlılıkla ilişkilendirilmesine rağmen, genç yaşlarda da görülebilen türleri bulunmaktadır. Genç yaşta demansın (erken başlangıçlı demans) nedenleri arasında genetik faktörler, ailede demans öyküsü, bazı genetik mutasyonlar, travmatik beyin hasarları, alkol veya madde bağımlılığı ve bazı enfeksiyonlar yer alabilir. Ailede birden fazla demans vakası olması, genetik yatkınlığın bir göstergesi olabilir ve bu durum genç yaşta demans riskini artırabilir.
Demansın gençlerde görülmesi, yaşam tarzı ve çevresel faktörlerin de etkisiyle artış gösterebilir. Özellikle sağlıksız beslenme, hareketsiz yaşam, stres, uyku düzensizlikleri ve yetersiz sosyal etkileşim gibi faktörler, demans riskini artırabilir. Bu nedenle, genç yaşlardan itibaren sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek, demans riskini azaltmada önemli bir rol oynar.
Unutulmamalıdır ki, demans tanısı alan genç bireylerin ve ailelerinin desteklenmesi, hastalığın yönetimi ve yaşam kalitesinin artırılması açısından büyük önem taşır. Erken teşhis ve uygun tedavi yöntemleriyle, hastalığın ilerlemesi yavaşlatılabilir ve bireylerin bağımsız yaşamlarını sürdürmelerine yardımcı olunabilir.
Demans, sadece yaşlıları değil, gençleri de tehdit eden ciddi bir sağlık sorunudur. Erken teşhis, doğru tedavi ve destekleyici yaklaşımlarla, hastalığın etkileri azaltılabilir ve yaşam kalitesi artırılabilir. Unutmayın, sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek ve düzenli olarak doktor kontrolünden geçmek, demans riskini azaltmada önemli bir adımdır.