
Türkiye'de Çocuklar Alarm Veriyor! Zorbalık Kabusu Büyüyor
Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nurper Ülküer, Dünya Akran Zorbalığıyla Mücadele Haftası kapsamında çocuğa karşı şiddet ve akran zorbalığı ilişkisine dikkat çekti. UNICEF ve TÜİK'in son verileri, Türkiye'de çocukların karşı karşıya olduğu zorbalık sorununu gözler önüne seriyor. Uzmanlar, bu durumun çocukların yaşam kalitesini derinden etkilediğini ve acil önlemler alınması gerektiğini vurguluyor.
Çocuğa Karşı Şiddet Küresel Bir Sorun
Prof. Dr. Ülküer, geçtiğimiz yıl Kolombiya’nın başkenti Bogota’da düzenlenen Çocuğa Karşı Şiddetin Önlenmesi Küresel Bakanlar Toplantısı’nın birinci yıl değerlendirmesine değinerek, ülkelerin bu alanda attıkları adımları aktardı. Ülküer, "Bir yıl önce ülkeler, çocuğa karşı şiddeti tamamen ortadan kaldırmak için taahhütlerde bulunmuştu. Dünya Sağlık Örgütü ev sahipliğinde yapılan çevrim içi toplantıda, bu sözlerin ne kadar yerine getirildiği konuşuldu. Birçok ülke, özellikle ‘fiziksel ceza’ konusunda ciddi yasal yaptırımlar getirdi. Şiddetin önlenmesi, izlenmesi ve farkındalık oluşturulması konusunda güçlü adımlar atıldı. Çocuğa karşı şiddetin her biçimi —ihmal, istismar, örseleme— insanlığın acilen çözmesi gereken bir sorun olmaya devam ediyor" dedi.
Türkiye'de Akran Zorbalığı Alarm Veriyor
UNICEF’in 2024 raporuna göre, zorbalık davranışlarının çocukların yaşam kalitesini derinden etkilediğini kaydeden Prof. Dr. Ülküer, “Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2024 verileri de durumun ciddiyetini ortaya koyuyor. TÜİK’in 2024 araştırmalarına göre; 6-17 yaş arası her 7 çocuktan biri, birden fazla kez akran zorbalığına uğruyor. Özel gereksinimli çocuklar, akran zorbalığına maruz kalma açısından daha yüksek risk altında. Zorbalığa uğrayan çocukların okul devamsızlık oranları artıyor, akademik başarıları düşüyor ve yaşam boyu sürecek travmalar ortaya çıkabiliyor” diye konuştu.
- Okul başarısında düşüş
- Devamsızlık oranlarında artış
- Uzun süreli travmalar
Şiddet Döngüsünü Kırmak Mümkün mü?
Prof. Dr. Ülküer, tabloya dikkat çekerek, “Akran zorbalığı, çocuğa karşı şiddetin önemli bir parçasıdır. Şiddet gören çocuklar, ilerleyen süreçte şiddet uygulamaya daha eğilimli hale gelirler. Bu nedenle, çocuğa karşı şiddetin önlenmesi, akran zorbalığının da önlenmesi açısından kritik önemdedir” ifadesinde bulundu. Bu döngüyü kırmak için ailelere, okullara ve topluma büyük görevler düşüyor. Farkındalık oluşturmak, erken müdahale ve destek mekanizmaları geliştirmek, çocukları bu travmatik deneyimden korumak için hayati önem taşıyor.
Türkiye'de çocukların karşı karşıya olduğu zorbalık sorunu, geleceğimiz için büyük bir tehdit oluşturuyor. UNICEF ve TÜİK verileri, durumun ciddiyetini açıkça ortaya koyarken, uzmanlar acil önlemler alınması gerektiğini vurguluyor. Ailelerin, okulların ve toplumun iş birliği içinde hareket ederek, çocukları koruyacak ve destekleyecek mekanizmalar geliştirmesi gerekiyor. Unutmayalım ki, her çocuk sağlıklı ve güvenli bir ortamda büyüme hakkına sahiptir.













