Irak ve Şam İslam Devleti; kısaca IŞİD; resmi adıyla ‘İslam Devleti’ (İD) ya da Irak ve Levant İslam Devleti (ILİD), Irak ve Suriye'de etkinlik gösteren silahlı grup ve tanınmayan devlet.
Eski adının Arapça’daki kısaltmasının telaffuzu: Da'iş; okunuşunun Latin alfabesine göre olan DAEŞ ya da DAİŞ, DEAŞ adlarıyla da bilinir.
EN ZENGİN TERÖR ÖRGÜTLERİ ARASINDA
Petrol kaynaklarına yakınlığı nedeniyle dünyanın en zengin terör grupları arasında sayılmaktadır.
Irak Savaşı'nın ilk yıllarında kurulan ve 2004 yılında El-Kaide'ye bağlılığını ilan eden grup bir süre sonra Irak El-Kaidesi adını aldı. Grup genelde Sünnî topluluklar olmak üzere Mücahidîn Şûra Konseyi, el-Kaide, Jaysh el-Fatiheen, Jund el-Sahaba, Katbiyan Ansar el-Tevhid vel Sunnah, Jeish el-Taiifa el-Mansoura gibi farklı isyancı gruplardan oluşur ve onların desteğini alır.
Irak ve Levant'te Sünnî nüfusun yoğun olduğu bölgelerde halifeliği kurma hedefi vardır. Şubat 2014'te, sekiz aylık uzun bir güç mücadelesinden sonra, el-Kaide IŞİD ile bütün bağlarını kestiğini duyurdu.
DEVLETİN BAŞKENTİ OLARAK BAKUBA İLAN EDİLDİ
Irak Savaşı'nın yoğun olarak yaşandığı dönemlerde Irak'ın Anbar, Nineve, Diyala, Babil, Kerkük ve Selahaddin illerinde çok büyük etkinlik gösterdi.
Bakuba'yı başkent ilan etti. Halen devam eden Suriye İç Savaşı'nda Suriye'nin İdlip, Rakka ve Halep bölgelerinde varlık göstermektedir.
İslam Devleti, binlerce sivil Iraklı, Irak hükümet üyeleri ve onların uluslararası müttefiklerinin ölümlerinden sorumlu tutulmaktadır.
Irak Savaşı'nın son evrelerine doğru grup gerilemeye başladıysa da, ABD'nin Irak'tan çekilmesiyle 2012'de gücünü tekrar yenilediği ve üye sayısını iki katından fazla artırdığı iddia ediliyor.
NİSAN 2013’TE SURİYE’NİN KUZEYİNDE HIZLI BİR ŞEKİLDE GÜÇ KAZANMAYA BAŞLADI
2013 yılında El-Cezire'ye sızdırılan bir mektup ve ses kaydıyla El-Kaide lideri Eymen el-Zevahiri, bu grubun Suriye kanadını tasfiye ettiğini açıkladıysa da IŞİD emiri Ebu Bekir el-Bağdadi, bu tasfiye kararını reddettiğini ve grubun Suriye'deki operasyonlarına devam edeceğini açıkladı.
Nisan 2013 ile birlikte IŞİD, Suriye'nin kuzeyinde hızlı bir şekilde askerî güç kazanmaya başladı ve bu bölgedeki en güçlü gruplardan biri oldu.
Suriye'de etkin olduğu bölgelerde şeriat kanunlarını icraya başladı ve rakip gördükleri askerleri, yabancı gazetecileri, yardım kuruluşlarına üye insanları sürgüne gönderdi veya hapsetti.
Suriye İnsan Hakları Gözleme örgütünün raporuna göre Ağustos 2014'te grubun Suriye'deki savaşçı sayısının 50.000, Irak'ta ise 30.000 olduğu bildirildi. CIA ise Eylül 2014'te örgütün Suriye ve Irak'ta toplam 20.000 ile 31.500 arasında savaşçıya sahip olduğunu açıkladı.
EL BAĞDADİ KİMDİR?
Ebu Bekir el-Bağdadi Irak Savaşı esnasında Irak'ta el-Kaide'ye bağlı örgütün temellerini attı. Suriye'de çıkan iç savaş ile birlikte bu ülkeye gitti ve Nisan 2013'te El-Nusra Cephesi ve kendi örgütünü Irak ve Şam İslam Devleti (IŞİD) adı altında birleştirdiğini ilan etti. 29 Haziran 2014 günü halifeliğini ilan etti.
Nusra Cephesi liderleri birleşmeye karşı çıktı ve el-Kaide lideri Eymen el-Zevahiri'ye durumu iletti. 2013 yılında El-Cezire'ye sızdırılan bir mektup ve ses kaydıyla El-Kaide lideri Eymen el Zevahiri bu grubun Suriye kanadını tasfiye ettiğini açıkladı. Fakat IŞİD emiri Ebu Bekir el-Bağdadi bu tasfiye kararını reddettiğini ve grubun Suriye'deki operasyonlarına devam edeceğini açıkladı. Raporlara göre Nusra Cephesi'ne bağlı yabancı militanların %80'ini kontrolü altına aldı.
4 Ekim 2011'de ABD Dışişleri Bakanlığı el-Bağdadi'yi küresel terörist ilan etti ve yakalanması ya da öldürülmesi için 10 milyon dolar ödül koydu. Bunun yanında el-Kaide lideri el Zevahiri'nin başına ise 25 milyon dolar ödül kondu. 2013 Şubat’ında, El Kaide, Suriye’deki IŞİD’i tanımadığını ilan etti ve örgütün Suriye’yi terk etmesini istedi. El Kaide Suriye’deki temsilcisinin Nusra Cephesi olduğunu açıkladı. Nusra Cephesi ve IŞİD arasında birçok cephede çatışmalar yaşandı. En sonuncusu ise IŞİD’in Nusra Cephesi’nin kontrolündeki Deyrizor kentinde kontrolü sağlamasıyla son buldu.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN PARİS’TA BİR KONFERANSTA İLK DEFA IŞİD’E DAEŞ DEDİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Paris'te gerçekleştirdiği konuşmasına kadar, Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütüne ilişkin tüm açıklamalarında örgütün kısaltılmış adıyla, yani "IŞİD" olarak bahsediyordu fakat Paris'te örgüt için ilk kez "DAESH (DAEŞ-DEAŞ)" terimini kullandı.
Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) için kullanılan DEAŞ-DAİŞ-DAESH terimi, uzun süredir PKK'ya yakınlığıyla bilinen Kürt medyası ANF (Fırat Haber Ajansı-Fırat News) tarafından da kullanılıyor.
Batılılar tarafından da terk edilen IŞİD kısaltması DAİŞ-DEAŞ-DAESH, İran, Lübnan ve Kürt medyası ile diğer birçok medya tarafından da kullanılıyor.
Erdoğan'ın bu isim değişikliği, kafalarda soru işareti bıraktı. Peki, Cumhurbaşkanı Erdoğan, IŞİD'e niçin DEAŞ-DAESH diye sesleniyor? İşte cevabı...
DAESH-DEAŞ, ÖRGÜTÜN ARAPÇA İSMİNİN İLK HARFLERİNDEN OLUŞUYOR
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Paris'te başlayan bu isim değişikliğinin sebebi; Fransa hükümetinin resmen, örgütün adından "DAESH" olarak bahsedilmesi için kampanya başlatmış olması. Orijinal yazılışı DAESH olan DEAŞ kelimesi, terör örgütünün Arapçasının (ad-Dawlah al-Islamiyah fil-‘Iraq wa ash-Sham) ilk harflerinden oluşuyor.
Erdoğan Fransız Uluslararası İlişkiler Enstitüsü'nde katıldığı konferansta da IŞİD yerine niçin DEAŞ-DAESH'i kullandığını ayrıntılı bir şekilde anlattı. Konuşmadan satır başları şöyle:
“İslami bir örgüt olarak göstermenin gayreti içine giriyorlar. Bir defa İslam anlam itibariyle anlamı barış olan 'sin' kelimesinden türemiştir. Anlamı barış olan din asla teröre müsaade etmez.
Dikkat edin IŞİD'i de kullanmıyorum, DAESH'ı kullanıyorum. Çünkü bunlar terör örgütüdür.” (HÜRRİYET)