Muş'ta Kan Donduran Cinayet! Kızından Şoke Eden Sözler!

Muş'ta yaşanan kan donduran bir olayda, Yasemin Durbak eski eşi tarafından pompalı tüfekle vurularak hayatını kaybetti. Olayın ardından acılı kızı, annesinin uzaklaştırma kararı almaya gittiği gün vurulduğunu ve belgenin üzerinde annesinin kanının olduğunu söyledi. Bu vahim olay, kadına yönelik şiddetin ne denli acı sonuçlar doğurabileceğini bir kez daha gözler önüne serdi.

Boşanma ve Tehditler Zinciri

Yasemin Durbak ve Ekrem Özün çifti, 2019 yılında boşandıktan sonra farklı hayatlar kurmaya çalıştı. Ekrem Özün Almanya'ya yerleşip yeniden evlenirken, 3 çocuk annesi Yasemin Durbak ise kızıyla birlikte Muş'ta bir işletme açtı. Ancak bu durum, Ekrem Özün'ün Yasemin Durbak'ı rahat bırakmamasına engel olmadı. Yaklaşık 9 ay önce barışmak için baskı ve tehditlerde bulunmaya başlayan Özün, Durbak'ın hayatını kabusa çevirdi.

Yasemin Durbak, yaşadığı bu tehditler karşısında sessiz kalmayarak savcılığa suç duyurusunda bulundu ve eski eşi hakkında 1 aylık uzaklaştırma kararı çıkarttırdı. Ancak ne yazık ki bu karar, Durbak'ın hayatını kurtarmaya yetmedi. Kızının ifadesine göre, uzaklaştırma kararını almaya gittiği gün Ekrem Özün tarafından vurularak hayatını kaybetti. Bu durum, uzaklaştırma kararlarının yetersizliğini ve kadınların korunması için daha etkili önlemlerin alınması gerektiğini bir kez daha gündeme getirdi.

Acılı Kızın Feryadı

Olayın ardından konuşan acılı kız, annesinin yaşadığı zorlukları ve çaresizliği dile getirdi. Annesinin sürekli tehdit edildiğini ve korku içinde yaşadığını belirten genç kadın, "Uzaklaştırma kararını almaya gittiği gün vurmuş annemi. Belgenin üstünde annemin kanı var" sözleriyle yaşadığı acıyı ve çaresizliği ifade etti. Bu feryat, kadına yönelik şiddetin ve cinayetlerin son bulması için yetkililerin ve toplumun daha duyarlı olması gerektiğini bir kez daha hatırlattı.

Kadına Yönelik Şiddete Dur Demeliyiz

Bu acı olay, kadına yönelik şiddetin ve cinayetlerin ülkemizde ne denli büyük bir sorun olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Yasemin Durbak'ın yaşadığı trajedi, şiddet mağduru kadınların korunması için daha etkili önlemlerin alınması gerektiğini açıkça ortaya koyuyor. Uzaklaştırma kararlarının yetersizliği, caydırıcı cezaların uygulanmaması ve toplumun şiddete karşı bilinçlendirilmemesi gibi faktörler, bu tür olayların yaşanmasına zemin hazırlıyor.

Unutmayalım ki, kadına yönelik şiddet insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur. Bu suça karşı hep birlikte mücadele etmeli, şiddet mağduru kadınlara destek olmalı ve toplum olarak şiddete karşı sıfır tolerans göstermeliyiz. Yasemin Durbak'ın acı hatırası, kadına yönelik şiddete karşı mücadelemizde bize ilham kaynağı olmalı ve bu tür olayların bir daha yaşanmaması için hep birlikte çalışmalıyız.