
Nur Sena'nın Vasiyeti: "Mezarıma Gelmesin" Dediği Hocaya Ne Oldu?
Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğrencisi Nur Sena Düzgün'ün trajik ölümü ve ardından bıraktığı vasiyet Türkiye gündemine bomba gibi düştü. Genç öğrencinin, intiharından önce yazdığı notta, aynı bölümde görevli araştırma görevlisi Ahmet P.'nin adını geçirmesi ve "Mezarıma gelmesin" demesi üzerine üniversite harekete geçti. Peki, bu olayın perde arkasında neler yaşandı? Ahmet P. şu an ne durumda?
Nur Sena'nın Ölümü ve Şoke Eden Vasiyeti
26 Mayıs tarihinde kayıp ihbarı yapılan Nur Sena Düzgün, ertesi gün Dicle Üniversitesi Onkoloji Hastanesi bahçesinde ölü bulundu. Olay yerinde yapılan incelemede, Nur Sena'nın kişisel eşyaları ve bir deftere yazılmış not bulundu. Notta, genç öğrencinin son isteği yürekleri dağladı: "Ve asıl mesele Ahmet. Ahmet, asla mezarıma gelmesin."
Nur Sena'nın notunda yer alan diğer ifadeler de dikkat çekiciydi:
- "2 gündür yemek yemedim. Şimdi acıktığımı fark ettim. Bari ölmeden bir ciğer yeseydim."
- "Bütün elbiselerimi yardım kuruluşlarına verin. Kitaplarımı üniversiteye, oyuncaklarımı yuvaya, balığımı Ahmet’e."
- "Mezarımda tek bir çiçek dahi istemiyorum. Mezar taşım dahi olmasın."
Üniversiteden Soruşturma ve Uzaklaştırma Kararı
Bu vasiyet üzerine gözler Ahmet P.'ye çevrildi. İddialar üzerine ifadesine başvurulmak üzere emniyete götürülen Ahmet P., işlemlerin ardından serbest bırakıldı. Ancak Dicle Üniversitesi, konuyla ilgili ivedilikle idari soruşturma başlattı. Soruşturma kapsamında, Ahmet P.'nin görevinden uzaklaştırılmasına karar verildi. Üniversiteden yapılan açıklamada, "Söz konusu iddiaların üniversitemiz etik değerleri ve kamu hizmetine olan sorumluluğumuzla bağdaşmaması nedeniyle, Rektörlüğümüz tarafından ivedilikle soruşturma başlatılmış ve ilgili öğretim elemanı görevden uzaklaştırılmıştır" ifadelerine yer verildi.
Olayın Ardından Yaşananlar ve Soru İşaretleri
Nur Sena Düzgün'ün ölümü ve vasiyeti, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Olayla ilgili soruşturma devam ederken, Ahmet P. hakkında herhangi bir suçlama yöneltilmedi. Ancak, genç bir öğrencinin son nefesinde böyle bir vasiyette bulunması, olayın ardında yatan nedenlerin araştırılmasını zorunlu kılıyor. Soruşturmanın derinleştirilmesi ve tüm gerçeklerin ortaya çıkarılması bekleniyor.
Bu trajik olay, üniversitelerde yaşanan sorunlara ve gençlerin yaşadığı psikolojik zorluklara dikkat çekiyor. Nur Sena'nın ölümü, yetkililerin bu konulara daha fazla eğilmesi ve gerekli önlemleri alması gerektiğinin bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.