
Mahmut Tanal Gözaltı Aracına Çıktı! 1 Mayıs'ta Neler Oldu?
1 Mayıs İşçi Bayramı kutlamaları, Türkiye'nin birçok yerinde olduğu gibi İstanbul'da da hareketli anlara sahne oldu. Kutlamalara katılmak isteyen vatandaşların yanı sıra siyasetçiler de alana akın etti. Ancak, CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal'ın Mecidiyeköy'de yaşadığı bir olay, güne damgasını vurdu.
Mecidiyeköy'de Gergin Anlar
Sabahın erken saatlerinden itibaren Taksim'e çıkan yolların kapatılması ve güvenlik önlemlerinin artırılması, birçok vatandaşın tepkisine neden oldu. Mecidiyeköy metrobüs durağının da kapatılmasıyla birlikte CHP Milletvekili Mahmut Tanal, polis ablukasıyla karşılaştı. Tanal, polislere "Arkadaşlar siz bizim çevremizi niye sardınız? Arkadaşlar benim yolumu niye kesiyorsunuz?" şeklinde sorular yöneltti.
Polisin "Tedbir amaçlı" yanıtı üzerine Tanal, tepkisini şu sözlerle dile getirdi: "Ne tedbiri ya? Ya beyefendi ben milletvekiliyim! Kimsiniz ya? Ne demek ya? Bu kimliği sizin babanız mı bana verdi ya? Bu millet verdi ya! 86 milyon. Kimliği babanız bana vermedi! Ne demek benim yolumu kesiyorsunuz?"
Tanal'dan Sert Eleştiriler
Geçişine izin verildikten sonra da eleştirilerine devam eden Tanal, "Gittiğim yerde çevremi sarmayın. Bu ülkede ne kadar emniyet mensubunun suç işlediğini de biliyoruz. Çetelere bulaştığını da biliyoruz. Milletvekilini suçlu gösteremezsiniz. Öyle gidin işte! Ne iş ya bu! Adam işine gidecek, işine bırakmıyor. Evine gidecek, evine bırakmıyor. Simit yiyecek, simit bırakmıyor. Bir simidi bile çok gördünüz ya!" ifadelerini kullandı.
Gözaltı Aracına Çıkarak Protesto Etti
Yaşanan gerginliğin ardından Mahmut Tanal, gözaltıları engellemek ve durumu protesto etmek amacıyla gözaltı aracının üzerine çıktı. Bu hareketiyle dikkatleri üzerine çeken Tanal, 1 Mayıs kutlamalarının sembol isimlerinden biri haline geldi.
1 Mayıs İşçi ve Emekçi Bayramı'nda yaşanan bu olay, Türkiye'deki siyasi atmosferi ve ifade özgürlüğü tartışmalarını yeniden gündeme taşıdı. Mahmut Tanal'ın tepkisi, hem destek gördü hem de eleştirilere neden oldu. Ancak, bu olay, 1 Mayıs'ın sadece bir bayram değil, aynı zamanda bir direniş ve ifade özgürlüğü platformu olduğunu bir kez daha hatırlattı.