
Cam Kemik Hastası Hamza'nın Doktorluk Hayali Gerçek Oldu!
Doğuştan cam kemik hastalığı (osteogenesis imperfecta) ile mücadele eden 24 yaşındaki Hamza Mesut Ağır, çocukluk hayalini gerçekleştirerek intörn doktor oldu. Ankara'da yaşayan Hamza'nın azmi ve annesinin desteğiyle Lokman Hekim Üniversitesi Tıp Fakültesi'ndeki zorlu yolculuğu başarıyla sonuçlandı. Hamza'nın hikayesi, engelleri aşmanın ve hayallere ulaşmanın mümkün olduğunu gösteren ilham verici bir örnek teşkil ediyor.
Hamza'nın Hastane Günlerinden Doktorluğa Uzanan Yolculuğu
Hamza Mesut Ağır, çocukluk yıllarında sık sık hastanelerde tedavi gördüğü dönemlerde doktorluğa ilgi duymaya başladı. O günlerde yaşadığı deneyimler, onda insanlara yardım etme ve onların acılarını dindirme isteği uyandırdı. Bu süreçte annesinin desteği, Hamza için en büyük güç kaynağı oldu. Annesi, her gün onu okula götürüp getirerek hem fiziki hem de manevi olarak Hamza'nın yanında oldu. Hamza, o günleri şöyle anlatıyor: "Çocukken hastanelerde geçirdiğim günler bana empatiyi öğretti."
Tıp fakültesi eğitiminde karşılaştığı ön yargılar ve fiziki engeller, Hamza'nın yolunu zorlaştırdı. Ancak o, yılmadan çalışarak ve annesinin desteğiyle bu engelleri aşmayı başardı. Hamza, eğitim sürecinde karşılaştığı zorlukları şu sözlerle ifade ediyor: "Ön yargıyla iletişime başladığınızda eğitimden aldığınız verim etkileniyor." Bu nedenle, sürekli olarak moralini yüksek tutmaya ve motivasyonunu korumaya özen gösterdi.
Hamza, insanlarla iletişim kurmayı sevdiği için psikiyatri alanında uzmanlaşmak istiyor. Psikiyatrik semptomların hayatı doğrudan etkilediğine inanan Hamza, bu alanda insanlara yardımcı olmaktan büyük mutluluk duyacağını belirtiyor. Hamza'nın hedefi, engelli bireylere rol model olmak ve onlara başarının mümkün olduğunu göstermek. Kendi hayatından örnekler vererek, engelli bireylerin de hayallerine ulaşabileceğine inanıyor.
Annesinin Fedakarlığı ve Toplumsal Bakış Açısının Önemi
Hamza'nın annesi Hatice Ağır, oğlunu büyütürken en çok insanların bakış açılarıyla zorlandığını ifade ediyor. Küçük bir köyde yaşadıkları dönemde, insanların Hamza'ya yönelik olumsuz yaklaşımları onu derinden etkilemiş. Ancak o, yılmadan oğlunun eğitimine destek olmuş ve onun hayallerini gerçekleştirmesi için elinden geleni yapmış. Hatice Hanım, o günleri şöyle anlatıyor: "Beni en çok zorlayan şey insanların bakış açısıydı. 'Okumaya ne gerek var?' diyorlardı."
Hatice Hanım, Hamza'yı yıllarca okula taşımasının hayatını değiştirdiğini ve ona yeni bir anlam kazandırdığını belirtiyor. Hamza'nın okula başlamasıyla birlikte hayatının düzene girdiğini ve daha renkli bir hale geldiğini ifade ediyor. Hamza'nın beyaz önlük giymesinin kendisi için çok büyük bir gurur kaynağı olduğunu söyleyen Hatice Hanım, benzer durumda olan annelere asla pes etmemeleri çağrısında bulunuyor. Engelleri aşmanın zorlu bir süreç olduğunu ancak sonunda elde edilen başarının her şeye değdiğini vurguluyor.
Engelleri Kaldıran Bir Üniversite ve Eşitlik Anlayışı
Lokman Hekim Üniversitesi Ankara Hastanesi Başhekimi Uzm. Dr. Barış Ecevit Yüksel, engelli öğrencilerin eğitim alırken karşılaştıkları engelleri ortadan kaldırmak için birçok düzenleme yaptıklarını belirtiyor. Üniversite olarak, görme, duyma ve fiziksel engelliler için farklı yöntemler uyguladıklarını ve engelli bireylerin topluma eşit katılımını sağlamayı amaçladıklarını ifade ediyor. Yüksel, üniversitelerindeki düzenlemeleri şu şekilde sıralıyor:
- Görme engelliler için refakat hizmeti
- Duyma ve konuşma engelliler için özel eğitim
- Fiziksel engelliler için erişilebilir kampüs
Yüksel, insanların eşit doğduğuna ve topluma katılımlarının da eşit olması gerektiğine inanıyor. Üniversite olarak bu anlayışla hareket ettiklerini ve engelli öğrencilerin eğitim hayatlarını kolaylaştırmak için ellerinden geleni yaptıklarını vurguluyor.
Hamza Mesut Ağır'ın hikayesi, azmin, kararlılığın ve annesinin koşulsuz sevgisinin birleşimiyle ortaya çıkan bir başarı öyküsüdür. Cam kemik hastalığına rağmen doktorluk hayalini gerçekleştiren Hamza, engelli bireylere ilham kaynağı olmaya devam ediyor. Onun başarısı, engellerin sadece zihinde olduğunu ve hayallere ulaşmanın mümkün olduğunu bir kez daha kanıtlıyor. Hamza'nın gelecekte başarılı bir psikiyatrist olarak insanlara yardımcı olacağına ve topluma değerli katkılar sağlayacağına inanıyoruz.













