Konser İptalleri: Sanatçılar LGBT Şovu Yaptığı İçin mi Engellendi?
Kültür Sanat

Konser İptalleri: Sanatçılar LGBT Şovu Yaptığı İçin mi Engellendi?


13 June 20255 dk okuma23 görüntülenmeSon güncelleme: 14 June 2025

Sabah yazarı Tuba Kalçık'ın köşe yazısı, son günlerde sıkça tartışılan bazı sanatçıların konserlerinin iptal edilmesi konusuna yeni bir boyut getirdi. Kalçık, konser iptallerinin ardında siyasi bir neden olmadığını, aksine bazı sanatçıların sahnede LGBTİ+ temalı şovlar yapmasının etkili olduğunu iddia etti. Bu iddia, sanat camiasında ve kamuoyunda büyük yankı uyandırdı.

Konser İptallerinin Perde Arkası

Tuba Kalçık, yazısında, Yalın, Hadise, Mabel Matiz, Melek Mosso, Sertab Erener, Melike Şahin ve Cem Adrian gibi tanınmış sanatçıların Efes Antik Tiyatro'daki konserlerine onay verilmemesinin sebebinin, kamuoyunda konuşulduğu gibi Ekrem İmamoğlu'na destek vermeleri olmadığını belirtti. Kalçık, "Bakanlık'a yakın kaynaklardan edindiğim bilgiye göre olayın kesinlikle siyasi olmadığı ve bazı sanatçıların LGBT'yi desteklemelerinden ve sahnede LGBT şovu yapmalarından dolayı konserlerine onay verilmediğini öğrendim," ifadelerini kullandı.

Bu açıklama, konser iptallerinin nedenleri hakkında farklı bir perspektif sunuyor. Eğer Kalçık'ın iddiaları doğruysa, konserlerin iptal edilmesinin ardında ahlaki bir sansürün olduğu söylenebilir. Bu durum, sanat özgürlüğü ve ifade özgürlüğü konularında yeni tartışmaları da beraberinde getirebilir.

Sanatçılar ve LGBTİ+ Desteği

Son yıllarda birçok sanatçı, konserlerinde ve sosyal medya platformlarında LGBTİ+ haklarına desteklerini açıkça ifade ediyor. Bu destek, kimi zaman gökkuşağı bayraklarının açılması, kimi zaman ise LGBTİ+ temalı şarkıların seslendirilmesi şeklinde kendini gösteriyor. Ancak bu destek, bazı kesimler tarafından eleştiriliyor ve hatta tepkiyle karşılanabiliyor.

Tuba Kalçık'ın yazısında bahsettiği "LGBT şovu" ifadesi, tam olarak neyi ifade ettiği konusunda netlik taşımıyor. Ancak, genel olarak sanatçıların sahne performanslarında LGBTİ+ temalarını işlemesi veya LGBTİ+ bireylere destek mesajları vermesi olarak yorumlanabilir. Bu türden performanslar, bazı kesimler tarafından "ahlaki değerlere aykırı" olarak değerlendirilirken, bazı kesimler tarafından ise "özgürlükçü bir ifade biçimi" olarak kabul ediliyor.

  • Sanatçıların LGBTİ+ haklarına destek vermesi
  • Konserlerde LGBTİ+ temalı şovlar yapılması
  • Bu türden şovların bazı kesimler tarafından eleştirilmesi

İddiaların Muhtemel Etkileri

Tuba Kalçık'ın iddiaları, sanat dünyasında ve kamuoyunda geniş yankı bulacağa benziyor. Eğer iddialar doğruysa, bu durum sanat özgürlüğü ve ifade özgürlüğü konularında yeni tartışmaları tetikleyebilir. Ayrıca, sanatçıların gelecekteki performanslarında daha dikkatli olmalarına veya otosansür uygulamalarına yol açabilir.

Öte yandan, iddiaların asılsız çıkması durumunda ise, Sabah gazetesi ve Tuba Kalçık'ın itibar kaybı yaşaması söz konusu olabilir. Bu nedenle, iddiaların doğruluğunun bağımsız kaynaklar tarafından teyit edilmesi büyük önem taşıyor.