Dilek İmamoğlu'ndan Emine Erdoğan'a Şok Mektup! Neler İstedi?
Dilek Kaya İmamoğlu, Silivri Marmara Cezaevi'nde tutuklu bulunan kadınların başka hapishanelere sevk edilmesi üzerine Emine Erdoğan'a bir mektup yazdı. Mektupta, bu durumun insani yönleriyle ele alınmasını ve aile bütünlüğünün korunmasını talep etti. İmamoğlu'nun bu çağrısı, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı.
Dilek İmamoğlu'nun Emine Erdoğan'a Mektubunun Detayları
Dilek Kaya İmamoğlu'nun X hesabından paylaştığı mektupta şu ifadelere yer verildi:
"Sayın Emine Erdoğan Hanımefendi, Bir anne ve toplum vicdanının sesi olma sorumluluğunu yüreğinde hisseden bir kadın olarak bu mektubu size yazıyorum. Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan kadınlar, İstanbul dışındaki cezaevlerine sevk edilmeleri nedeniyle çocuklarından ve ailelerinden koparılmış durumdalar. Bu uygulama, yalnızca bu kadınların değil, geride kalan aile bireylerinin de hayatını derinden etkilemektedir."
İmamoğlu, mektubunda 2025'in "Aile Yılı" ilan edildiğini hatırlatarak, annelik gibi kutsal bir sorumluluğun bu denli ağır şekilde sekteye uğratılmasının toplum vicdanını yaraladığını belirtti. Ayrıca, günahsız çocukların annelerinden ayrı düşmesinin, onların ruhsal gelişimlerinde onarılması güç izler bırakabileceğine dikkat çekti.
Mektubun Önemi ve Beklentiler
Dilek Kaya İmamoğlu, mektubunda aile bütünlüğünün korunmasının hukuk devleti olmanın en temel gereklerinden biri olduğunu vurguladı. Bu tür uygulamaların, evrensel insan hakları ve çocuk hakları bakımından ciddi bir sorgulama gerektirdiğini ifade etti. İmamoğlu, Emine Erdoğan'dan bu meselenin insani yönüyle ele alınmasını ve ilgili kurumlarla istişare edilerek kadın tutukluların ailelerinden koparılmamaları yönünde bir çözüm geliştirilmesini rica etti.
Dilek İmamoğlu'nun mektubunda yer alan önemli noktalar:
- Kadın tutukluların ailelerinden koparılması
- Çocukların ruhsal gelişimindeki olumsuz etkiler
- Aile bütünlüğünün korunmasının önemi
- İnsani ve vicdani bir çözüm çağrısı
Sonuç
Dilek Kaya İmamoğlu'nun Emine Erdoğan'a yazdığı bu açık mektup, Silivri Cezaevi'ndeki kadın tutukluların yaşadığı zorluklara dikkat çekerek, insani bir çözüm bulunması için önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Mektubun, ilgili kurumlar nezdinde nasıl bir etki yaratacağı ve kadın tutukluların durumunda bir iyileşme sağlayıp sağlamayacağı merakla bekleniyor. İmamoğlu'nun bu çağrısı, sadece bir vicdani sorumluluk değil, aynı zamanda toplumsal bir farkındalık yaratma çabası olarak da öne çıkıyor.
