BM'de Gazze Feryadı: Dünya Liderlerinden İsrail'e Soykırım Tepkisi!
Birleşmiş Milletler (BM) 80. Genel Kurulu, dünya liderlerinin İsrail'in Gazze'de işlediği suçlara karşı yükselen sesine sahne oldu. Emmanuel Macron'dan Gustavo Petro'ya, Gabriel Boric'ten Kral Abdullah'a kadar birçok lider, uluslararası toplumu soykırıma karşı harekete geçmeye çağırdı. Konuşmalarda, bağımsız Filistin devletinin kurulması "tarihi bir borç" olarak nitelendirildi.
Dünya Liderlerinden Sert Tepkiler
Kolombiya Cumhurbaşkanı Gustavo Petro, soykırımı durdurmak için ülkelerin ordularını birleştirmesi gerektiğini vurgulayarak, "Bugünün sloganı özgürlük ya da ölüm" dedi. Petro, Netanyahu ve diğer sorumluların Batı'da serbestçe dolaşmasına tepki gösterirken, Trump'ın Gazze'deki saldırılara göz yumarak soykırımın suç ortağı olduğunu belirtti.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, cezasızlığa karşı harekete geçilmesi gerektiğini söyleyerek, Uluslararası Ceza Mahkemesi ve Uluslararası Adalet Divanı'nın otoritesine destek verilmesi çağrısında bulundu. Macron, İsrail'in komşularıyla sürekli bir savaş halinde olduğu sürece güvenlik ya da istikrar olmayacağı uyarısında bulundu.
Slovenya Cumhurbaşkanı Natasa Pirc Musar ise, "Artık hiçbir mazeretimiz kalmadı, Gazze'deki soykırımı durdurmalıyız" ifadelerini kullandı. Musar, geçmişte yaşanan soykırımlara dikkat çekerek, Gazze'de yaşananların durdurulması gerektiğini vurguladı.
- Şili Devlet Başkanı Gabriel Boric, binlerce masum insanın sadece Filistinli oldukları için öldürüldüğünü belirterek, Netanyahu'nun uluslararası bir mahkeme önünde yargılanması gerektiğini söyledi.
- Rusya'nın BM Daimi Temsilcisi Vasily Nebenzya, Filistinlilerin sosyal deneylere tabi tutulacak insanlar olmadığını vurgulayarak, Filistin'in tanınmasını "tarihi bir borç" olarak niteledi.
- Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Thani, İsrail'i "haydut devlet" olarak tanımlayarak, Gazze'yi yaşanmaz hale getirme amacında olduğunu belirtti.
Uluslararası Topluma Çağrılar
Ürdün Kralı II. Abdullah, kınama üzerine kınama ile ne kadar yetinileceğini sorgulayarak, uluslararası topluma çağrı yaptı. Abdullah, güvenliğin ancak Filistin ve İsrail yan yana yaşamaya başladığında sağlanabileceğini vurguladı.
İrlanda Başbakanı Micheal Martin ise, henüz Filistin'i tanımayan ülkelere bu kararı "ciddi şekilde değerlendirmeleri" çağrısında bulundu. Japonya Başbakanı İşiba Şigeru, İsrail'in iki devletli çözümü engellemeyi sürdürmesi halinde Filistin'i tanıyabileceklerini açıkladı.
Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev, Gazze'de askeri operasyonların derhal durdurulması gerektiğini belirterek, siyasi müzakerelerin yeniden başlatılması çağrısında bulundu.
Uruguay Devlet Başkanı Yamandú Orsi, Gazze'de yaşananların "tüm insanlığa karşı işlenen bir suç" olduğunu söyledi. Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev ise, Gazze'deki insani krizin korkunç boyutlara ulaştığını belirterek, uluslararası insancıl hukuka sıkı sıkıya bağlı kalınmasını talep etti.
Güney Afrika Cumhurbaşkanı Cyril Ramaphosa, İsrail'in Gazze'de soykırım işlediğine dair artan bir küresel mutabakat olduğunu belirtti. Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva ise, İsrail'in Gazze'de orantısız güç kullandığını söyleyerek, "Gazze'deki mevcut soykırımı hiçbir şey haklı gösteremez" ifadelerini kullandı.
BM Genel Kurulu'nda konuşan ABD Başkanı Trump, Gazze'deki sivil kayıplara değinmeyerek Filistin'i tanıyan ülkeleri eleştirdi. Trump'ı salonda sadece İsrail'in BM Daimi Temsilcisi Danny Danon'ın alkışladığı görüldü.
BM 80. Genel Kurulu'nda Gazze'de yaşanan insanlık dramına karşı yükselen sesler, uluslararası toplumun bu konudaki duyarlılığını ve harekete geçme arzusunu gözler önüne serdi. Ancak, somut adımlar atılmadığı sürece, bu tepkilerin Gazze halkının acılarını dindirmeye yetmeyeceği açıktır. Dünya liderlerinin bu konuda daha kararlı ve etkili bir şekilde hareket etmesi, bölgede kalıcı bir barışın sağlanması için elzemdir.
