
İsrail'in Gazze Saldırıları: Batı'nın Utanç Verici Çifte Standardı!
İsrail'in Gazze'ye yönelik gerçekleştirdiği son saldırılar, uluslararası kamuoyunda büyük yankı uyandırırken, Batı'nın bu olaylara yaklaşımı ise tartışmaları beraberinde getirdi. İsrail'in saldırıları, Batı medyasında ve siyasetinde sıklıkla "meşru müdafaa" olarak sunulurken, Filistinli sivillerin yaşadığı acılar ve kayıplar adeta görmezden geliniyor. Bu durum, Batı'nın uzun yıllardır süregelen çifte standardını bir kez daha gözler önüne seriyor.
Batı'nın Çifte Standardı: İsrail'i Aklama Çabası
Batı ülkelerinin İsrail'e yönelik koşulsuz desteği, uluslararası hukuk ve insan hakları ilkeleriyle çelişiyor. İsrail'in Gazze'deki sivil yerleşim yerlerine yönelik saldırıları, hastaneleri ve okulları hedef alması, savaş suçları kapsamında değerlendirilirken, Batı'nın bu duruma sessiz kalması veya hafifletici sebepler bulmaya çalışması kabul edilemez bir durumdur. Batı medyasında İsrail'in saldırıları genellikle "orantılı güç kullanımı" veya "kendini savunma hakkı" gibi ifadelerle meşrulaştırılmaya çalışılıyor. Oysa ki, Gazze'de yaşananlar, orantılı bir güç kullanımından çok, sivilleri hedef alan acımasız bir saldırıdır.
Batı'nın bu çifte standardı, sadece siyasi arenada değil, medyada da kendini gösteriyor. Filistinli sivillerin yaşadığı acılar, Batı medyasında genellikle arka plana itilirken, İsrail'in kayıpları ve endişeleri ön plana çıkarılıyor. Bu durum, kamuoyunun algısını manipüle ederek, İsrail'in eylemlerine yönelik eleştirileri azaltmayı amaçlıyor.
Sivil Ölümler ve İnsanlık Dramı
İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları sonucunda, binlerce sivil hayatını kaybetti. Bu ölümlerin büyük çoğunluğunu kadınlar, çocuklar ve yaşlılar oluşturuyor. Hastaneler, okullar ve camiler gibi sivil yerleşim yerleri de saldırılardan nasibini alırken, Gazze'de yaşayan insanların temel ihtiyaçlara erişimi giderek zorlaşıyor. Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası kuruluşlar, Gazze'deki insani durumun vahametine dikkat çekerek, acil yardım çağrısında bulunuyor. Ancak, Batı'nın bu çağrılara yeterince kulak vermemesi, Gazze'deki insanlık dramını daha da derinleştiriyor.
Gazze'deki durumla ilgili bazı çarpıcı istatistikler:
- Saldırılarda hayatını kaybedenlerin %70'i sivil.
- Yaralıların sayısı 10.000'i aşmış durumda.
- Gazze'deki hastanelerin %50'si hizmet veremez hale geldi.
- 1 milyondan fazla insan evini terk etmek zorunda kaldı.
Uluslararası Toplumun Sorumluluğu
İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına karşı uluslararası toplumun sessiz kalması, bu saldırıların devam etmesine zemin hazırlıyor. Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve diğer uluslararası kuruluşlar, İsrail'e yönelik daha etkili yaptırımlar uygulamalı ve Filistin halkının haklarını korumak için somut adımlar atmalıdır. Ayrıca, Batı medyasının da İsrail-Filistin çatışmasına yönelik daha dengeli ve objektif bir yaklaşım sergilemesi gerekiyor. Aksi takdirde, Gazze'deki insanlık dramı daha da derinleşecek ve bölgedeki barış umutları tamamen tükenecektir.
İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları ve Batı'nın bu duruma yönelik çifte standardı, uluslararası toplumun vicdanını yaralamaya devam ediyor. Sivil ölümlerin görmezden gelinmesi, işgalin mağduriyet gibi gösterilmesi ve uluslararası hukukun ihlal edilmesi kabul edilemez. Uluslararası toplum, İsrail'e yönelik daha güçlü bir baskı uygulamalı ve Filistin halkının haklarını korumak için somut adımlar atmalıdır. Aksi takdirde, Gazze'deki insanlık dramı daha da derinleşecek ve bölgedeki barış umutları tamamen tükenecektir.