PKK'da Stil Devrimi mi? Papyonlu Militanlar Görebiliriz!
Medyaradar yazarı Atilla Akar, son yazısında ilginç bir konuya değinerek PKK ve Öcalan'daki değişim potansiyelini kıyafetler üzerinden değerlendirdi. Akar, örgütün geçmişte sembolü haline gelen kıyafetlerden uzaklaşarak daha farklı bir imaja yönelip yönelemeyeceğini tartışmaya açtı. Yazar, PKK militanlarının giyim tarzındaki olası bir değişimin, örgütün genel stratejilerinde ve ideolojisinde de bir dönüşümün işareti olabileceğine dikkat çekiyor.
PKK'da Değişim Rüzgarları mı Esiyor?
Akar, yazısına Ertuğrul Özkök'e gönderme yaparak başlıyor ve moda konusundaki bilgisinin sınırlı olduğunu belirtiyor. Ancak, değişim ve dönüşümün dış görünüşle başladığına inanıyor. Yıllarca dağlarda ve kırsalda dolaşan, mağaralarda yaşayan ve o ortama uygun giysileri ulusal simge kabul etmiş insanlardan birden bir “Dönüşüm” bekleyemezsiniz. O artık kültürel kimliklerinin bir parçası sayılır. Tabii şayet “Barış” sağlanırsa bu çatışmayı hatırlatan ve “Yeni konsept” e uymayan savaşçı giysilere ne olur bilmem?. Yazar, PKK militanlarının ayaklarında görülen Skechers marka ayakkabıları ve Öcalan'ın Lacoste tişörtünü bu değişimin ilk işaretleri olarak yorumluyor.
Mekap'tan Skechers'a: Ayakkabıların Dili
Babaocagi.com sitesinde yer alan "Mekap’tan Skechers’a" başlıklı bir haberden yola çıkan Akar, PKK militanlarının bazılarının pahalı ayakkabı markası Skechers giymesini bir eşik atlama olarak değerlendiriyor. PKK'nın ilk eylem yıllarından beri dağ koşullarına uygun Mekap ayakkabıları tercih ettiğini hatırlatan yazar, bu değişimin altında yatan nedenleri sorguluyor. Tabii ayağında örneğin topuk dikeni var diye doktor tavsiyesi de olabilir mi acaba? Eğer öyleyse PKK’da değişim ayaklardan mı başlayacaktı acaba? Herkes gibi onlarda mı modaya uyacaktı?. Akar, bu durumun örgütün ideolojik ve kültürel kimliğinde bir dönüşümün habercisi olup olmadığını merak ediyor.
Lacoste'lu Öcalan İmajı
Akar, Öcalan'ın İmralı'da çekilen videoda Lacoste tişörtüyle görünmesini de önemli bir işaret olarak değerlendiriyor. O videodan sonra Lacoste’un o modelinin satış sitelerinde “Tükendi” uyarısı verilmiş ve belli ki stokları eritmiş bulunuyor. (Demek ki bundan sonra PKK’lıları tişörtlerinden tanıyacağız!) Tabii fırsata uygun zamlı fiyatlarla!. Yazar, bu durumun Öcalan'ın imajında bir değişiklik yaratıp yaratmayacağını ve Lacoste firmasının bu durumdan faydalanıp faydalanmayacağını sorguluyor. Eski hali yeni konsepte hiç uymuyordu doğrusu!. Akar, projenin başarılı olması durumunda PKK militanlarının gelecekte takım elbise, kravat ve hatta papyonla görülebileceği gibi ironik bir tablo çiziyor.
Atilla Akar'ın yazısı, PKK'daki olası bir kıyafet devriminin örgütün geleceği ve Türkiye siyaseti üzerindeki etkileri hakkında düşündürücü sorular ortaya koyuyor. Şekil önemli olsa da öz biçimi belirler. Gene de bize bazı ipuçları, bazı soru işaretleri sunar. Şüphesiz onlarda kendi cephelerinden durumlarını değerlendiriyorlardır. Şayet özde bir değişim yoksa biçimle nereye kadar? Defile tertipleyecek halleri yok sanırım. Neyse, önemli olan zihniyetin değişmesi diyeyim bari siz anlayın. Zaten sıkıntı çıkarsa orada çıkar!. Yazarın bu analizi, terörle mücadele ve barış süreçlerinde sembollerin ve dış görünüşün ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.
