Medyaradar'dan Sert Yanıt: Biz Bir Örgütüz ve Gurur Duyuyoruz!
Aktüel

Medyaradar'dan Sert Yanıt: Biz Bir Örgütüz ve Gurur Duyuyoruz!


22 September 20255 dk okuma29 görüntülenmeSon güncelleme: 22 September 2025

Medyaradar, hakkında çıkan "örgüt" suçlamalarına ve yayın yasağı taleplerine sert bir yanıt verdi. Genel Yayın Yönetmeni Denizhan Erkoç'un "Hodri Meydan" başlıklı yazısıyla başlayan tartışmalara değinilen açıklamada, yayıncılık yapmaktan ve halkın haber alma hakkına hizmet etmekten başka bir amaçlarının olmadığı vurgulandı.

Olayın Arka Planı

Medyaradar'ın Ekran Kedisi adlı köşesinde, TYT Türk Televizyonu hakkında çıkan haberler üzerine kanal sahibi Arzu Erdem tarafından yayın yasağı talep edilmiş ve Medyaradar yöneticileri "örgüt üyesi" olmakla suçlanmıştı. Medyaradar ise bu suçlamalara, yayınladıkları haberin doğruluğunu savunarak ve basın özgürlüğüne vurgu yaparak cevap verdi.

Medyaradar'ın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

  • "Yayıncılık yapmaktan, haber yazmaktan, halkın haber alma hakkına hizmetten başka ne yapıyoruz ki; suç işlemiş oluyoruz?"
  • "Biz, hiçbir haberde ya da yorumda yer alan bir bilgiyi en az iki kaynaktan doğrulatmadan yayınlamayız…"
  • "Eğer bizi 'suç örgütü' olmakla itham ediyorlarsa, işte, o zaman bu ağır suçlamayı mutlaka kanıtlamaları gerekir."

"Örgüt" İddiasına Cevap

Açıklamada, "örgüt" kavramının yasal bir zeminde ele alınması gerektiği vurgulanarak, her ailenin, şirketin, derneğin ve vakfın birer örgüt olduğu belirtildi. Medyaradar'ın da Türkiye Cumhuriyeti anayasasından güç alarak yasalara uygun bir şekilde kurulan bir medya kuruluşu olduğu ifade edildi. Suç örgütü ithamının kanıtlanması gerektiği de özellikle vurgulandı.

Medyaradar'ın açıklamasında şu çarpıcı ifadelere de yer verildi:

"Metni yazan Sayın Avukat, 'Haberi yapan şahıs, haberin yayınlandığı internet sitesi kadar, haberi bu mecraya servis edenlerin örgütsel faaliyetinin bu araştırmalar sonucunda tespit edileceği kanaatindeyiz' diyerek aslında yayınladığımız 'haber'i doğrulamış oluyor."

Gazetecilik İlkeleri Vurgusu

Açıklamada, gazetecilik ilkelerine de vurgu yapılarak, hiçbir gazetecinin haber kaynağını açıklamayacağı belirtildi. Önemli olanın haberin doğru olup olmadığı olduğu ve Medyaradar'ın da haberinin doğruluğunun arkasında durduğu ifade edildi. Teknik takip ve HTS kayıtları taleplerinin ise "abesle iştigal" olduğu belirtildi.

Medyaradar'ın açıklamasının son bölümünde şu sözlere yer verildi:

"Kara para yıkayıcılarının medyamıza büyük ilgi gösterdiği, satışa çıkarılan her kanala milyonlarca dolar akıttığı şu günlerde, akla karayı ayırmanın en kolay yolu, hangi kurumun medya etiğine uygun faaliyet gösterip göstermediğidir. Biz, bunca yıldır gazetecilik ilke ve kurallarından zerrece sapmayan bir 'medya örgütü' olarak, sonradan görme medya patronlarına pabuç bırakmayız… Kalemimizi kırarız ama birilerinin kara paralarını yıkamak için 'sabun' yaptırmayız. Bu da böyle biline…"

Sonuç olarak, Medyaradar'ın bu açıklaması, basın özgürlüğüne yapılan bir saldırıya karşı güçlü bir duruş sergilemektedir. Medyaradar, halkın haber alma hakkını savunmaya ve gazetecilik ilkelerinden ödün vermemeye devam edeceğini açıkça belirtmiştir. Bu olay, Türkiye'de basın özgürlüğünün ne kadar önemli ve korunması gereken bir değer olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir. Medyanın özgürlüğü, demokrasinin temel taşlarından biridir ve bu özgürlüğün korunması, toplumun her kesiminin sorumluluğundadır.