Vali Gül'den Onur Yürüyüşü Açıklaması: Aile Yapısına Müsamaha Yok!
Gündem

Vali Gül'den Onur Yürüyüşü Açıklaması: Aile Yapısına Müsamaha Yok!


28 June 20255 dk okuma18 görüntülenmeSon güncelleme: 29 June 2025

İstanbul Valisi Davut Gül, yaklaşan İstanbul Onur Yürüyüşü ile ilgili dikkat çekici bir açıklama yaptı. Vali Gül, yaptığı açıklamada, aile yapısına aykırı hiçbir eyleme müsamaha gösterilmeyeceğini ve ilgili birimlerin gerekli işlemleri yapacağını vurguladı. Bu açıklama, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı ve tartışmaları beraberinde getirdi.

Vali Gül'ün Sert Uyarısı

Vali Davut Gül, yaptığı yazılı açıklamada, "İstanbul'da aile yapımıza aykırı hiçbir faaliyete müsamaha gösterilmeyecektir. Bu konuda ilgili tüm birimlerimiz gerekli tedbirleri alacak ve yasal çerçevede gereken işlemleri yapacaktır," ifadelerini kullandı. Bu net ve kararlı duruş, özellikle muhafazakar kesimler tarafından desteklenirken, LGBTİ+ hakları savunucuları ve bazı sivil toplum kuruluşları tarafından eleştirildi.

Vali Gül'ün bu açıklaması, özellikle sosyal medyada büyük bir tartışma başlattı. Kimi kullanıcılar, Vali'nin açıklamalarını desteklerken, kimi kullanıcılar ise ifade özgürlüğüne müdahale olarak değerlendirdi. Tartışmaların odağında, aile yapısı kavramının tanımı ve bu tanımın kimler tarafından yapıldığı sorusu yer alıyor.

İstanbul Onur Yürüyüşü, her yıl Haziran ayının son haftasında düzenleniyor ve LGBTİ+ bireylerin haklarını savunmak, görünürlüklerini artırmak amacıyla gerçekleştiriliyor. Yürüyüş, geçmiş yıllarda zaman zaman polis müdahalesiyle karşılaşmış ve çeşitli tartışmalara neden olmuştu. Bu yılki yürüyüşün de benzer bir şekilde gergin geçmesi bekleniyor.

Onur Yürüyüşü'nün Tarihçesi ve Önemi

Onur Yürüyüşleri, 1969 yılında New York'ta Stonewall ayaklanmalarıyla başlamış ve zamanla tüm dünyaya yayılmıştır. Bu yürüyüşler, LGBTİ+ bireylerin haklarını savunmak, ayrımcılığa karşı durmak ve toplumda görünürlüklerini artırmak amacıyla düzenlenmektedir. Türkiye'de ise ilk Onur Yürüyüşü 1993 yılında gerçekleştirilmiş ve o tarihten itibaren her yıl düzenli olarak yapılmıştır. Ancak son yıllarda yürüyüşe izin verilmemesi ve polis müdahalesi, tartışmaları daha da alevlendirmiştir.

Onur Yürüyüşleri, sadece bir eğlence veya gösteri değil, aynı zamanda bir hak arama mücadelesidir. LGBTİ+ bireyler, bu yürüyüşler aracılığıyla ayrımcılığa, nefrete ve şiddete karşı seslerini yükseltmekte ve toplumda eşit haklara sahip olmak istediklerini dile getirmektedirler. Bu nedenle, yürüyüşlerin engellenmesi veya kısıtlanması, insan hakları ihlali olarak değerlendirilmektedir.

Sonuç olarak, Vali Davut Gül'ün Onur Yürüyüşü ile ilgili açıklaması, Türkiye'deki LGBTİ+ hakları tartışmalarını yeniden gündeme getirmiştir. Aile yapısı kavramı üzerinden yapılan bu tür açıklamalar, toplumda ayrışmaya ve kutuplaşmaya neden olabilir. Önemli olan, farklı görüşlere sahip bireylerin bir arada yaşayabilmesi ve herkesin haklarının korunmasıdır. Bu tür hassas konularda diyalog ve anlayışın ön planda tutulması, toplumsal barışın sağlanması açısından büyük önem taşımaktadır.