Solastalji: Yeni Zihinsel Hastalık mı? Doğa Kaybı Ruh Sağlığını Etkiliyor!
Gündem

Solastalji: Yeni Zihinsel Hastalık mı? Doğa Kaybı Ruh Sağlığını Etkiliyor!


12 August 20255 dk okuma70 görüntülenmeSon güncelleme: 13 August 2025

İngiltere'deki Derby Üniversitesi'nde görevli doğayla bağlantılılık profesörü Miles Richardson'ın yaptığı araştırmalar, çarpıcı bir gerçeği ortaya koyuyor: İnsanların doğayla olan bağının kopması, yeni bir zihinsel rahatsızlığa yol açıyor olabilir. "Yeni politikalar uygulanmadığı takdirde insanların doğal dünyadaki deneyimleri ‘yok olma’ riskiyle karşı karşıya," diyen Richardson, kentleşme, yaban hayatının kaybı ve ebeveynlerin doğayla etkileşimini çocuklarına aktarmaması gibi faktörlerin bu sorunu tetiklediğini belirtiyor.

Doğayla Bağlantı Neden Önemli?

Prof. Richardson'ın araştırması, 1800-2020 yılları arasında kitaplardaki doğal sözcüklerin kaybının, 1990'da %60.6'lık bir düşüşle zirveye ulaştığını gösteriyor. Bu durum, doğayla olan ilişkimizin giderek zayıfladığının önemli bir göstergesi. Bilgisayar modellemeleri, kapsamlı politikalar ve toplumsal değişiklikler olmadığı sürece doğayla bağlantılılık düzeylerinin düşmeye devam edeceğini öngörüyor. Uzmanlar, çocukları küçük yaşta doğayla tanıştırmanın ve kentsel çevreleri yeşillendirmenin en etkili çözümler arasında olduğunu vurguluyor.

Solastalji: Yuva Hasreti mi, Zihinsel Rahatsızlık mı?

Bilim insanları, çevresel sıkıntılarla bağlantılı 'solastalji' adı verilen yeni bir zihinsel rahatsızlık tespit etti. Zürih Üniversitesi'nin araştırmasına göre, çevresel değişim insanların düşüncelerini ve duygularını da etkiliyor. Birçok araştırmacının bu sıkıntı için kullandığı kelime olan solastalji, insanların "yuvam" dedikleri yerlerdeki istenmeyen değişikliklerle bağlantılı acıyı tanımlıyor. Solastalji, depresyon, anksiyete, travma sonrası stres bozukluğu gibi ruhsal rahatsızlıklarla bağlantılı olabiliyor.

  • Depresyon
  • Anksiyete
  • Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB)

Bu rahatsızlıkların yanı sıra, fiziksel sağlık sorunları da tetiklenebilir. Örneğin, kalp yetmezliği ve ritim bozukluğu olan bireylerde çevresel değişimlere bağlı stres, semptomların kötüleşmesine neden olabilir.

Ne Yapmalı?

Peki, bu durumla nasıl başa çıkabiliriz? İşte bazı öneriler:

  • Doğayla daha fazla vakit geçirin: Parklarda yürüyüş yapın, ormanlara gidin, bahçeyle uğraşın.
  • Çocuklarınızı doğayla tanıştırın: Onları doğa yürüyüşlerine götürün, bitki ve hayvanları öğretin.
  • Çevrenizi yeşillendirin: Evinizde ve balkonunuzda bitkiler yetiştirin, yaşadığınız çevrede ağaçlandırma çalışmalarına katılın.
  • Bilinçli tüketin: Sürdürülebilir ürünler tercih edin, geri dönüşüme önem verin.
  • Toplumsal farkındalık yaratın: Çevresel sorunlara dikkat çekin, çözüm önerileri sunun.

Doğayla bağlantımızı yeniden kurmak, hem ruh sağlığımızı korumak hem de gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak için hayati önem taşıyor. Unutmayalım ki, doğa sadece dışımızda değil, içimizde de yaşıyor. Bu bağlantıyı güçlendirmek, daha sağlıklı ve mutlu bir yaşamın anahtarı olabilir.