Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, savcıyı tehdit ettiği iddia edilen Mustafa Kemal Zengin'in savunması şaşkınlık yarattı. Zengin, savcıya çikolata alıp gittiklerini ve sadece cinnet anında insanların neler yapabileceğini anlattığını iddia etti. İşte davanın detayları ve Zengin'in tartışma yaratan savunması.
"Herkes Sütten Çıkmış Ak Kaşık!"
Duruşmada kendini savunan Mustafa Kemal Zengin, yargılandığı kişilerin hiçbirini tanımadığını belirterek, "Beni burada neredeyse kimse tanımıyor. Buradaki kişiler devletin açığını bulmuş ve bazı hastanelerle bazı kişiler bunu kullanıyor. Ortalık boş bulunmuş. Bunlar çözülmediği sürece hep devam edecekler. Kim kime dum duma buraya çıkan herkes sanki sütten çıkmış ak kaşık." şeklinde konuştu.
Zengin, Aylin Hanım isimli birinin tutuklandığını duyduğunu ve bu kişinin dosyasındaki savcının arkadaşı olduğunu, bu nedenle yardımcı olamayacağını söylediğini aktardı. Ayrıca, hastanelerdeki usulsüzlüklerin çözülmediği sürece bu durumun devam edeceğini iddia etti.
"Savcıya 'Tuğçe'yi Çıkar' Demedim"
Savcıya herhangi bir tehditte bulunmadığını savunan Zengin, "Bir akşam Aylin Hanım'a dedim ki bakın burada bir sorun var 'Bu soruşturma savcısı ne yapıyor' dedim. Savcı akşam mesaj atmış sosyal medyadan 'Ben bir dosyada çok yalnız kaldım gel görüşelim' demiş. Savcının çekindiğini düşündüm çikolata alıp gittik savcıya serzenişte bulundum. Sen bu hastaneyi niye kapatmıyorsun sen niye bu doktorları atmıyorsun hapse dedim. Çıktık sonra dedim ki 'Bu savcı senin arkadaşın değil bizi kayda aldı mimikleri iyi değil' dedim. Ayrıca savcıya Tuğçe'yi çıkar demedim." ifadelerini kullandı.
Zengin, neden savcıya gittiği sorusuna ise, "Şimdi herkes bana diyor ki 'Sen salak mısın niye gittin'" şeklinde cevap verdi ve Avukat Aylin Aslan Tatar'ın neden orada olmadığını sorguladı. Aylin Hanım'ın 7 aydır boş yere hücrede yattığını iddia etti. Zengin, savcıya sadece insanların cinnet anında neler yapabileceğini söylediğini, kimseyi tehdit etmediğini savundu.
"Boş Yere 7 Aydır Yatıyorum"
Zengin, Avcılar Hastanesi'nin Fırat Sarı'ya kâr payı ve el altından para verdiğini iddia ederek, "Ben tutuklanmadan önce İngiltere'den Bakan getirdim Türkiye'ye yatırım yaptırdım herkes 'Hukuk' dedi bana; ama burada hukuksuzlık var." dedi. "Boş yere 7 aydır yatıyorum. Savcı Bey her şeyimi incelemiş bir şey bulamamış. Sadece isim verdim diye mi böyle oldu sizin adınızı versem sizi de mi içeri atacaklar Hakim bey. Beni susturmak için şafak operasyonu yapıldı. Beni almasaydınız ben bunu medyaya duyuracaktım hastanelerde cinayet işleniyor diye. Biz kime güveneceğiz. Burada, bebek çetesi yargılıyorsunuz ama buradaki kişileri değil herkes sorgulanmalı bataklığı kurutmalısınız. Benim bu olayla bir ilgim yok. Savcıya yardım etmek istedim sadece. Buradaki kimseyi bilmiyorum. Bu hastaneler kapalı ama isim değiştirip yine devam edecekler." şeklinde konuştu.
Savunmasının devamında pandemi döneminde maske ürettiğini ve hatta Merkel'in taktığı maskeyi kendisinin yaptığını iddia eden Zengin, devletin tüm kurumlarına bu maskelerden hediye ettiğini söyledi. Ancak savcılığın fotoğraflarını basına verdiğini ve bu duruma sessiz kalmak istemediğini belirtti. Aylin'in kendisinden rica ettiğini ve bildiklerini anlatmaya gittiğini ifade etti.
"Sayın Savcım sen neden bunları tutuklamıyorsun" dediğini ve "Biz buranın ağababasıyız lafım benim de çevrem var isterseniz yardımcı olurum" demek istemediğini, yanlış üslubundan dolayı bu noktaya düştüğünü ve bu konuda özür dilediğini söyledi.
Zengin'in savunmasının ardından mahkeme heyeti, duruşmayı 24 Nisan saat 10.00'a erteledi.
Mustafa Kemal Zengin'in savcıyı tehdit ettiği iddiasıyla yargılandığı davadaki bu şaşırtıcı savunması, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Duruşmanın ertelenmesiyle birlikte, davanın seyrinin nasıl ilerleyeceği merak konusu olmaya devam ediyor.