İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırıları aralıksız devam ediyor. Son olarak, yerinden edilmiş Filistinlilerin sığındığı bir okulun bombalanması sonucu 5'i çocuk olmak üzere 15 kişi hayatını kaybetti. Bu saldırı, uluslararası kamuoyunda büyük yankı uyandırdı ve İsrail'e yönelik tepkileri daha da artırdı.
Okul Neden Hedef Alındı?
İsrail ordusu henüz saldırıyla ilgili resmi bir açıklama yapmadı. Ancak, Filistin kaynakları okulun Hamas militanları tarafından kullanıldığı iddialarını yalanladı. Görgü tanıkları, okulda sadece sivil halkın bulunduğunu ve herhangi bir askeri faaliyetin olmadığını belirtiyor.
Bu tür saldırılar, savaş hukukuna aykırı olup, sivillerin korunması ilkesini ihlal etmektedir. Uluslararası hukuk uzmanları, bu tür olayların savaş suçları kapsamında değerlendirilebileceğini vurguluyor.
Uluslararası Toplum Ne Diyor?
Birleşmiş Milletler ve çeşitli insan hakları örgütleri, saldırıyı kınayan açıklamalar yaptı. BM Genel Sekreteri António Guterres, "Okulların ve hastanelerin hedef alınması kabul edilemez. Tüm tarafları uluslararası insancıl hukuka uymaya çağırıyorum" dedi.
Avrupa Birliği de saldırıyla ilgili derin endişe duyduğunu belirterek, İsrail'e orantılılık ilkesine uyması ve sivillerin korunması için gerekli tüm önlemleri alması çağrısında bulundu.
Bu tür olaylar, bölgedeki gerginliği daha da artırıyor ve barış umutlarını zayıflatıyor. Uluslararası toplumun, bu tür saldırıların önüne geçmek ve kalıcı bir çözüm bulmak için daha fazla çaba göstermesi gerekiyor.
Gazze'deki son okul saldırısı, bölgedeki insani krizi bir kez daha gözler önüne serdi. Sivillerin korunması ve kalıcı bir barışın sağlanması için uluslararası toplumun daha aktif rol oynaması kaçınılmazdır. İsrail'in bu tür saldırıları, sadece Filistin halkını değil, tüm dünyayı derinden etkiliyor ve adalete olan inancı sarsıyor.