İmam Hatip Liselerine Zorlama mı? AKP'nin Eğitimde Şok Politikası!
Gündem

İmam Hatip Liselerine Zorlama mı? AKP'nin Eğitimde Şok Politikası!


04 October 20255 dk okuma19 görüntülenmeSon güncelleme: 04 October 2025

AKP iktidarının Milli Eğitim Bakanlığı eliyle yürüttüğü okullaşma politikası, yayınlanan resmi istatistiklerle bir kez daha kamuoyunda büyük bir tartışma yarattı. Son 15 yılda açılan bin 236 yeni imam hatip lisesi, eğitim sistemindeki dengesizliği gözler önüne serdi. Öğrencilerin yüksek akademik başarı hedefiyle tercih ettiği fen liselerinin sayısındaki artış ise aynı dönemde yalnızca 264'te kaldı. Bu çarpıcı tablo, kontenjanları dolmayan imam hatip liselerine öğrencilerin fiilen mecbur bırakıldığı yönünde endişelere yol açıyor.

Eğitimde İmam Hatip Önceliği Mi?

Milli Eğitim Bakanlığı'nın son yıllarda izlediği politikalar, imam hatip liselerine verilen önceliği açıkça ortaya koyuyor. Açılan yeni imam hatip liselerinin sayısındaki rekor artış, diğer okul türlerine kıyasla belirgin bir fark yaratıyor. Bu durum, öğrencilerin ve velilerin okul tercihlerini etkileyerek, imam hatip liselerine yönelmeye zorlanmasına neden oluyor. Eğitim uzmanları, bu durumun eğitimde fırsat eşitliğini zedelediğini ve öğrencilerin ilgi ve yeteneklerine uygun okul seçme özgürlüğünü kısıtladığını savunuyor.

Fen Liseleri Neden Geride Kaldı?

Akademik başarılarıyla öne çıkan ve öğrencilerin geleceğine yön veren fen liselerinin sayısındaki artışın yetersiz kalması, eğitim camiasında hayal kırıklığı yarattı. Fen liseleri, bilim ve teknoloji alanında yetenekli öğrencilerin yetişmesine katkı sağlarken, ülkenin kalkınması için de büyük önem taşıyor. Fen liselerinin sayısının artırılması, öğrencilerin bu alandaki potansiyellerini ortaya çıkarmalarına ve ülkenin geleceğine yatırım yapılmasına olanak tanıyacaktır. Mevcut durumda, fen liselerinin sayısının yetersizliği, öğrencilerin bu alandaki fırsatlarını kısıtlıyor ve eğitimde rekabet eşitsizliğine yol açıyor.

Kontenjan Dayatması İddiaları

İmam hatip liselerinin kontenjanlarının boş kalması ve öğrencilerin bu okullara yönlendirilmesi, kamuoyunda büyük tepkilere neden oluyor. Veliler ve öğrenciler, kendi tercihleri doğrultusunda okul seçme özgürlüğünün kısıtlandığını ve imam hatip liselerine zorlandıklarını dile getiriyor. Bu durum, eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanması ve öğrencilerin ilgi ve yeteneklerine uygun okul seçme özgürlüğünün korunması gerektiği yönündeki talepleri artırıyor. Eğitim sendikaları ve sivil toplum kuruluşları, kontenjan dayatması iddialarının araştırılması ve öğrencilerin okul tercihlerine saygı duyulması çağrısında bulunuyor.

Eğitimde yaşanan bu gelişmeler, Türkiye'nin geleceği açısından büyük önem taşıyor. Öğrencilerin ilgi ve yeteneklerine uygun eğitim almaları, ülkenin kalkınması ve gelişmesi için kritik bir faktör. Eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanması, öğrencilerin potansiyellerini ortaya çıkarmalarına ve ülkeye faydalı bireyler olarak yetişmelerine olanak tanıyacaktır. Bu nedenle, eğitim politikalarının şeffaf, katılımcı ve bilimsel verilere dayalı olarak belirlenmesi büyük önem taşıyor.