Kahramanmaraş'ta 6 Şubat 2023'te meydana gelen ve büyük yıkıma neden olan depremlerde yerle bir olan Hünkar Apartmanı davasında şaşırtıcı gelişmeler yaşandı. 84 kişinin hayatını kaybettiği ve 3 kişinin yaralandığı bu elim olayla ilgili yargılanan sanıklardan A.Ö.'nün savunması, duruşmaya katılanları adeta şoke etti.
"Vicdanım Rahat" Savunması
4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, başka bir suçtan dolayı tutuklu bulunan sanık A.Ö., Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Diğer sanıklar F.İ. ve N.B. ise avukatlarıyla birlikte duruşma salonunda hazır bulundu. Tutuksuz sanık İ.İ. ise duruşmaya katılmadı. Sanık A.Ö., savunmasında şunları söyledi:
"Anayasa Mahkemesi'nin kararına göre, bu tür projelerde müellifin sorumluluğu yoktur. Binanın esas yıkılma nedeni, depremin ivmesidir. Allah'tan gelen bu felaket nedeniyle suçlu olarak sayılıyorum. Vicdanım rahattır."
Sanığın bu sözleri, hayatını kaybedenlerin yakınları tarafından büyük tepkiyle karşılandı. Duruşma salonunda gergin anlar yaşanırken, müşteki avukatları sanığın savunmasının kabul edilemez olduğunu ve en ağır şekilde cezalandırılmasını talep etti.
Deprem Gerçeği ve Sorumluluk
Türkiye, deprem kuşağında yer alan bir ülke olarak, geçmişte de birçok büyük deprem felaketi yaşamıştır. Bu depremlerin ardından yapılan incelemelerde, binaların yapımında kullanılan malzeme kalitesinin düşüklüğü, mühendislik hataları ve denetimsizlik gibi faktörlerin büyük rol oynadığı görülmüştür. Hünkar Apartmanı'nın yıkılması da, bu acı gerçeği bir kez daha gözler önüne sermiştir.
Peki, bu tür felaketlerde sorumluluk kimdedir? İşte bu sorunun cevabı, hukukçular ve uzmanlar arasında tartışma konusu olmaya devam ediyor. Ancak, genel kanı, binaların yapımında görev alan mühendisler, mimarlar, müteahhitler ve denetim firmalarının, yasalara ve yönetmeliklere uygun hareket etmekle yükümlü oldukları yönünde. Aksi takdirde, can kayıplarına neden olan ihmallerin hesabını vermeleri gerektiği düşünülüyor.
Adalet Beklentisi
Hünkar Apartmanı davası, Türkiye'deki deprem gerçeği ve sorumluluk bilinci açısından büyük önem taşıyor. Hayatını kaybedenlerin yakınları, adaletin yerini bulmasını ve sorumluların en ağır şekilde cezalandırılmasını bekliyor. Bu dava, benzer olayların yaşanmaması için emsal teşkil edecek bir karar niteliği taşıyor. Adalet, sadece Hünkar Apartmanı'nda hayatını kaybedenler için değil, tüm Türkiye için bir umut ışığı olacaktır.
