Gazze'de Kan Donduran Rakamlar: İsrail'in Son Saldırısı!
Gazze'deki Sağlık Bakanlığı'nın yaptığı açıklamaya göre, İsrail'in son saldırılarında yaşanan kayıplar giderek artıyor. Son 24 saat içinde Gazze'deki hastanelere 65 ölü ve 315 yaralı getirildiği bildirildi. Bu durum, bölgedeki insani krizi daha da derinleştiriyor.
Gazze'de Yaşanan İnsani Kriz
İsrail ordusunun, 19 Ocak'ta varılan ateşkesi bozarak 18 Mart'tan bu yana düzenlediği saldırılarda 5 bin 71 Filistinli hayatını kaybetti ve 16 bin 700 kişi yaralandı. 7 Ekim 2023'ten beri süren saldırılarda ise toplam ölü sayısı 55 bin 362'ye, yaralı sayısı da 128 bin 741'e yükseldi. Bu rakamlar, Gazze'de yaşanan insanlık dramının boyutunu gözler önüne seriyor.
Gazze'de yaşanan insani krizin boyutları her geçen gün artmaktadır. Halk, temel ihtiyaçlara erişimde büyük zorluklar çekmekte, hastaneler yetersiz kaynaklarla hizmet vermeye çalışmaktadır. Uluslararası toplumun bu duruma sessiz kalmaması ve acil yardım sağlaması gerekmektedir.
İnsani Yardım Dağıtımında Hedef Gözetmeksizin Saldırı
27 Mayıs'tan bu yana İsrail-ABD güdümlü "Gazze İnsani Yardım Vakfı" tarafından kurulan dağıtım bölgelerinde Filistinlilerin hedef alındığı sistematik saldırılar sonucu 245 kişi hayatını kaybetti ve 2 bin 152 kişi yaralandı. İnsani yardım dağıtımı sırasında dahi sivillerin hedef alınması, uluslararası hukukun açık bir ihlalidir.
Enkaz Altında Kayıp Hayatlar
Gazze Şeridi'nde enkaz altında hala binlerce ölü olduğu tahmin ediliyor. Kurtarma çalışmaları yetersiz kalırken, enkaz altında kalanların sayısının artmasıyla birlikte umutlar da tükeniyor. Bölgedeki su krizi de devam ederken, halk temiz suya erişmekte büyük zorluklar yaşıyor. İsrail ordusu, Gazze'de bir askerinin daha öldüğünü duyururken, Gazze'de ağaç bile bırakmadığı belirtiliyor.
Gazze'de yaşanan bu son gelişmeler, bölgedeki insani krizin ne kadar vahim bir boyuta ulaştığını bir kez daha gözler önüne seriyor. Uluslararası toplumun acil müdahalesi ve kalıcı bir çözüm bulunması için harekete geçmesi gerekiyor. Masum sivillerin hayatını kaybettiği, temel insani ihtiyaçların karşılanamadığı bu durumun daha fazla devam etmemesi için tüm dünyanın sorumluluk alması şart.
