Bolu'daki Şato Evler Çürüyor! İşte Drone ile Çekilen O Görüntüler
Bolu'nun Mudurnu ilçesinde 2011 yılında büyük umutlarla başlanan ve 732 villa, AVM, otel ile 2 kongre merkezini içeren devasa proje, adeta bir hayal kırıklığına dönüştü. Şato tipindeki villalardan 347'si Körfez ülkelerindeki vatandaşlara satılmıştı. Türkiye'nin en büyük ultra lüks tatil köylerinden biri olarak lanse edilen proje, bugünlerde çürümeye terk edilmiş durumda. Drone ile çekilen görüntüler, projenin içler acısı halini gözler önüne seriyor.
Projenin Vaatleri ve İflası
Proje, alıcılara camiler, termal Türk hamamları, güzellik merkezleri ve alışveriş merkezi gibi unsurlarla donatılmış, her biri yaklaşık 325 metrekare olan lüks villalar vaat ediyordu. Mavi kuleleri, spiral merdivenleri ve göz alıcı iç dekorasyonu ile adeta bir "peri masalı" yaşam tarzı sunulacaktı. Ancak, şato villalarını inşa eden şirket iflas edince, bu hayaller suya düştü.
İflasın ardından başlayan hukuki süreçler, inşaatın yarım kalmasına ve yüzlerce lüks binanın atıl bir şekilde beklemesine neden oldu. Bir zamanlar ihtişamlı olması beklenen şato evler, bugünlerde "hayalet şehir" olarak anılıyor.
Drone Görüntüleri Gerçeği Ortaya Çıkardı
Drone ile çekilen görüntüler, şato evlerin içler acısı durumunu tüm çıplaklığıyla ortaya koyuyor. Yıllardır atıl kalan binaların iç kısımları yıpranmış, doğa olaylarının etkisiyle zarar görmüş durumda. Bir zamanlar lüks yaşamın sembolü olması beklenen bu yapılar, şimdi kaderlerine terk edilmiş durumda.
- Duvarlar çatlamış, sıvalar dökülmüş
- Pencereler kırılmış, camlar tuzla buz olmuş
- Bahçeler otlarla kaplanmış, peyzaj tamamen bozulmuş
- İç mekanlar toz ve toprakla dolmuş
Şato evlerle ilgili mahkeme süreci hala devam ediyor. Ancak, binaların bu kadar uzun süre atıl kalması, onarımlarının maliyetini artırıyor ve projenin geleceği hakkında soru işaretleri yaratıyor.
Projenin Geleceği Belirsizliğini Koruyor
Bolu'daki şato evler projesi, büyük umutlarla başlanan ancak kötü yönetim ve ekonomik sorunlar nedeniyle hüsranla sonuçlanan birçok projeden sadece biri. Bu durum, yatırımcıların ve alıcıların haklarını koruma konusunda daha dikkatli olmaları gerektiğini bir kez daha gösteriyor. Projenin geleceği belirsizliğini korurken, şato evlerin yeniden hayata dönüp dönmeyeceği ise merak konusu.
