Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı, Türkiye'nin geleceği olan çocukların sağlıklı yetişmesi için önemli bir işbirliğine imza attı. "Sağlıklı Çocuk Sağlıklı Gelecek" programı ile çocukların fiziksel ve ruhsal sağlığını güçlendirmek hedefleniyor. Programın tanıtım etkinliği İstanbul'da gerçekleştirildi ve Türkiye genelinde uygulanacak.
Sağlık Bakanı'ndan Önemli Açıklamalar
Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, programın tanıtımında yaptığı konuşmada, daha önce İstanbul'da lokal olarak uyguladıkları bu projeyi, Milli Eğitim Bakanlığı ile ülke geneline yaymaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde geliştirilen "Sağlıklı Türkiye Yüzyılı" programı kapsamında, sağlıklı kalmayı önceliklendirdiklerini vurguladı.
Memişoğlu, sağlıklı bir toplum oluşturmak için beslenmeden harekete, alışkanlıklardan günlük yaşama kadar her konuda bilinçli bireyler yetiştirmenin önemine değindi. Bu nedenle, koruyucu sağlığın temeli olan aile hekimliği ve sağlıklı hayat merkezlerinin daha etkin kullanılmasını hedeflediklerini belirtti.
- Sağlıklı kalmayı önceliklendirmek.
- Toplumun eğitimi ve kendini geliştirmesi.
- Aile hekimliği ve sağlıklı hayat merkezlerinin etkin kullanımı.
Kilo, kötü beslenme, kötü alışkanlıklar ve hareketsizliğin toplumdaki en büyük riskler olduğunu ifade eden Memişoğlu, bu sorunlarla mücadelenin sadece sağlık hizmetleriyle başarılamayacağını, toplumun her kesiminin katkısıyla mümkün olacağını söyledi. Çocukların sağlık bilincini artırmak amacıyla, öğrencilerin derslerde öğrendikleri bilgileri, sağlık çalışanlarıyla, ambulanslarla ve hastanelerle etkileşim içinde pekiştirmelerini amaçladıklarını belirtti.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in Vizyonu
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ise konuşmasında, bu tür protokollerin hayata geçmesinin öğretmenlerin ilgisiyle mümkün olduğunu vurguladı. İnsan hakları açısından bakıldığında, temel parametrenin insanın sağlıklı bir şekilde hayatına devam edebilmesi olduğunu belirten Tekin, eğitim yolculuğunda öğretmenlerin desteğinin önemine dikkat çekti.
Sağlıklı bir insan, toplum ve dünya temin etmek için üzerlerine düşen sosyal sorumluluk alanlarında hizmet vermeye çaba sarf ettiklerini kaydeden Tekin, her işin merkezine insanı koyduklarını ve insanın hem vücut bütünlüğünün hem de ruh sağlığının sağlıklı bir şekilde işleyebilmesi için çalıştıklarını ifade etti. Bakan Tekin, eski müfredatın bilgi odaklı olduğunu, yeni müfredatın ise beceri odaklı olduğunu ve öğrencilerin yaşam becerilerini geliştirmeyi hedeflediğini belirtti.
Tekin, "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli" kapsamında akıl ve ruh dinginliği olan bireyler yetiştirmek istediklerini ve bu bireylerin güçlü, sağlıklı bir toplum inşa edeceğini vurguladı. Ayrıca, yeni öğretim programlarının merkezinde değer temelli bir eğitim anlayışının yer aldığını ve başkalarına iftira atmayan, hakaret etmeyen, yalan konuşmayan, bireysel farklılıklara hoşgörüyle yaklaşan yöneticiler yetiştirmenin hedeflendiğini söyledi.
Protokolün Detayları ve Hedefler
İki bakanlık arasında imzalanan protokolle, ağız ve diş sağlığı, hijyen, fiziksel aktivite, sağlıklı beslenme, ilk yardım, bağışıklama hizmetleri ve sağlık okuryazarlığı başlıklarında eğitimler ve uygulamalar yürütülecek. Öğrenciler, sağlık bilgilerini çevrelerine aktarmaları amacıyla "sağlık elçisi" ilan edilecek. Program, okulları sağlıklı yaşam merkezlerine dönüştürmeyi ve toplum genelinde sağlık bilincini artırmayı amaçlıyor.
İstanbul Valisi Davut Gül ise projeyle kentteki bütün okullarda spor kulüpleri kurdurduklarını ve lisanslı öğrenci sayısını artırmayı hedeflediklerini belirtti. Öğrencilerin spor yapmalarını teşvik ederek, sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemelerine katkı sağlamayı amaçladıklarını ifade etti.
Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın bu işbirliği, Türkiye'nin geleceği olan çocukların daha sağlıklı, bilinçli ve donanımlı bireyler olarak yetişmesine katkı sağlayacak. "Sağlıklı Çocuk Sağlıklı Gelecek" programı ile toplum genelinde sağlık bilincinin artması ve sağlıklı yaşam alışkanlıklarının yaygınlaşması hedefleniyor. Bu proje, gelecek nesillerin daha sağlıklı bir yaşam sürmesi için atılmış önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
