Merkez Bankası'nın Gizli Mesajı: Faiz Koridoru Ne Anlama Geliyor?
Finans

Merkez Bankası'nın Gizli Mesajı: Faiz Koridoru Ne Anlama Geliyor?


12 June 20255 dk okuma36 görüntülenmeSon güncelleme: 13 June 2025

Gözler, TCMB’nin önümüzdeki hafta gerçekleşecek PPK toplantısına çevrilirken, acaba faizlerde bir değişikliğe gider mi soruları da öne çıkmaya başladı. Nitekim para politikasını konuşurken çoğu zaman gözümüz sadece bir noktaya, TCMB’nin politika faizi kararına çevrilir. Oysa merkez bankacılığında asıl mesaj, bazen sözlü yönlendirme ile bazen de kelimelerin değil, faiz koridorundaki sessiz hareketlerin yardımıyla verilebilir… Dolayısıyla faiz koridoru, bir bakıma, Merkez Bankası'nın kelimelerle değil oranlarla yaptığı bir iletişim şeklidir.

TCMB normal zamanlarda fonlamayı politika faizinden yapar (bir hafta vadeli repo). Ancak bu faiz etkili olamayınca, TCMB koridorun üst bandından ya da geç likidite penceresinden (GLP) fonlama yaparak de facto faiz artırımı/indirimi gerçekleştirebilir. Peki nedir bu faiz koridoru ve ekonomiye nasıl yön vermektedir?

Faiz Koridoru Nedir ve Nasıl Çalışır?

TCMB, piyasadaki likiditeyi yönetmek için sadece bir “tekil faiz oranı” değil, bir bant aralığı kullanabilir. Bu aralık alt bant, üst bant ve politika faizi (bir hafta vadeli repo faizi) olmak üzere üç parçadan oluşur. Para politikasının temel yönlendirici aracı olan politika faizi, TCMB’nin normal şartlarda piyasayı fonladığı faiz oranıdır. Gecelik borç alma faizini ifade eden alt bant, TCMB’nin bankalardan borç aldığı (likidite çektiği) faizi, gecelik borç verme faizini ifade eden üst bant ise bankaların TCMB’den gecelik borç aldığı (likidite sağladığı) faizi ifade eder. Bu yapı, TCMB’ye para politikasında hareket alanı sağlar. Bu sayede TCMB, politika faizi sabitken, koridorun diğer bileşenlerini değiştirerek piyasaya sıkılaştırma ya da gevşeme mesajı verebilir.

Bant Aralığındaki Hareketlerin Ekonomiye Etkileri

TCMB sadece politika faizi ile değil, alt ve üst bant değişiklikleri ile de piyasaya yön vermeye çalışır. TCMB’nin bu kapsamda attığı her adımın piyasa faizleri üzerinde etkisi olur. Politika faizine dokunmadan piyasaya verilen likiditenin daha pahalı hale getirilmesi anlamına gelen üst bant (borç verme faizinin) artışı, bankaların, TCMB’den gecelik borçlanma maliyetlerini artırırken, piyasa faizlerini de yükseltir. TCMB’nin bu yöndeki adımı çoğu zaman “örtülü faiz artırımı” olarak yorumlanır. Likiditenin cazibesinin azaltıldığı alt bant (borç alma faizinin) artışı ise bankaların, TCMB’ye gecelik yatırdıkları paradan daha fazla getiri elde etmeleri nedeniyle, fazla likiditeyi park etmeyi teşvik eder. Bunun sonucu olarak, bankalar daha az kredi verir ve fonlama maliyetleri artar.

TCMB ayrıca tek tek bantları artırıp azaltmanın yanı sıra bir bütün olarak koridoru/bant aralığını daraltıp, genişletebilir. Bant aralığının daraltılması, TCMB'nin faizi nereden vereceğini netleştirirken, öngörülebilirliği artırır. Bu durum aynı zamanda fonlama faizleri ile politika faizini uyumlu hale getirirken, piyasaların politika faizine duyarlığını artırır. Bant aralığının genişletilmesi durumunda ise bankaların gecelik borç alma/verme maliyetleri arasında daha fazla fark olur. Belirsizlik ve volatilite artar. Diğer yandan bant aralığının genişletilmesi TCMB’ye daha fazla manevra alanı tanır ama piyasa yönlendirmesi daha fazla zorlaşabilir.

Politika faizi ve bant aralığı bağlamında TCMB’nin adımları piyasa faizlerinde farklı etkilere yol açabilmektedir. Örneğin, TCMB ağırlıklı olarak gecelik borç verme kanalını (üst bant) kullanıyorsa, bu, TCMB’nin sıkılaştırma yaptığını gösterir. Bu durumda, politika faizi değişmese de fonlama maliyeti artar, piyasa faizleri artar ve kredi maliyetleri artar. Dolayısıyla, TCMB, piyasalara çoğu zaman doğrudan politika faizi ile müdahale etse de, zaman zaman koridorun alt ve üst bandında değişikliğe giderek kendisine ilave sıkılaşma alanı bırakabilir.

Faiz koridoru çoğu zaman eleştirilse de, TCMB’ye bir hareket alanı sağladığı göz ardı edilmemeli. Göz ardı edilmemeli ki, merkez bankacılığı sadece faizi belirlemek değil, beklentiyi yönetmektir. Bu yüzden TCMB’nin kararlarını sadece “kaç baz puan arttı?” diye değil, “faiz koridoru ne diyor?” diye de okumayı öğrenmeliyiz.