Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK), trafik güvenliğini artırmak ve hasarlı araç alım satımında tüketicinin doğru bilgilendirilmesini sağlamak amacıyla önemli bir düzenlemeye imza attı. Bu yeni düzenleme ile motorlu araç sigortalarında hasar gören araçların hangi koşullarda tam veya ağır hasarlı sayılacağı net bir şekilde belirlendi. Artık, hasarlı araç alım satımında belirsizliklerin ve mağduriyetlerin önüne geçilmesi hedefleniyor.
Ağır Hasar ve Tam Hasar Kriterleri Neler?
SEDDK'nın belirlediği yeni kriterlere göre, bir aracın "tam hasar" statüsünde değerlendirilmesi için hasar tutarının aracın rayiç değerini aşması ve onarımının mümkün olmaması gerekiyor. Diğer yandan, bir aracın "ağır hasar" statüsünde değerlendirilmesi için ise hasar tutarının aracın rayiç değerinin yüzde 60'ını aşması veya SEDDK tarafından belirlenen kritik parçaların hasar görmesi şartı aranacak.
Bu kritik parçalar genel olarak şunlardır:
- Şasi
- Podye
- Direkler (A, B, C direkleri)
- Motor ve şanzıman bağlantı noktaları
Bu parçalarda meydana gelen hasarlar, aracın güvenliğini ciddi şekilde etkileyebileceği için ağır hasar kapsamında değerlendirilmektedir.
Amaç Ne?
SEDDK'nın bu düzenlemedeki temel amacı, tam veya ağır hasara uğramış araçların mevzuata aykırı bir şekilde "hurda tescil belgesi" veya "trafikten çekilmiştir belgesi" olmadan alım satıma konu edilmesini engellemektir. Bu sayede, vatandaşların güvenli olmayan araçları satın almasının önüne geçilmesi ve trafik güvenliğinin artırılması hedefleniyor. Ayrıca, sigorta şirketleri ve sigorta eksperleri tarafından yapılan işlemlerin takibi, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi (SBM) aracılığıyla yapılabilecek, bu da süreçlerin daha şeffaf ve denetlenebilir olmasını sağlayacak.
Düzenlemenin Sonuçları ve Etkileri
SEDDK'nın bu yeni düzenlemesi, ikinci el araç piyasasında önemli değişikliklere yol açabilir. Artık, hasarlı araç alım satımı daha şeffaf ve güvenilir bir şekilde gerçekleşecek. Tüketiciler, araçların hasar durumu hakkında daha doğru ve eksiksiz bilgiye sahip olacaklar. Bu da, mağduriyetlerin azalmasına ve trafik güvenliğinin artmasına katkı sağlayacak. Sigorta şirketleri ve eksperler de, süreçleri daha dikkatli ve titizlikle yürütmek zorunda kalacaklar. Bu düzenleme ile birlikte, hasarlı araç piyasasında daha adil ve sürdürülebilir bir ortamın oluşması bekleniyor.