Uluslararası kalkınma yardımlarında son 5 yılın ardından ilk kez düşüş yaşandı. Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) tarafından açıklanan verilere göre, resmi bağışçıların sağladığı uluslararası kalkınma yardımları 2024 yılında %7,1 oranında azalarak 212,1 milyar dolara geriledi. Peki, bu düşüşün ardındaki nedenler neler? İşte detaylar...
Kalkınma Yardımlarındaki Düşüşün Nedenleri
OECD'nin raporuna göre, kalkınma yardımlarındaki bu düşüşün temel nedenleri arasında uluslararası kuruluşlara yapılan katkılardaki azalma, Ukrayna'ya sağlanan yardımların düşmesi, insani yardım seviyelerindeki gerileme ve bağışçı ülkelerdeki mültecilerin barındırılmasına yönelik harcamaların azalması yer alıyor. Özellikle Ukrayna'ya yapılan yardımların %16,7 oranında azalması dikkat çekiyor. Bu durum, küresel ekonomik belirsizliklerin ve politik önceliklerin değişmesinin bir sonucu olarak değerlendiriliyor.
- Uluslararası kuruluşlara yapılan katkılarda azalma
- Ukrayna'ya sağlanan yardımların düşmesi
- İnsani yardım seviyelerindeki gerileme
- Mülteci harcamalarındaki azalma
Ülkelerin Kalkınma Yardımları
2024 yılında en fazla kalkınma yardımı yapan ülkeler sıralamasında ABD, 63,3 milyar dolar ile ilk sırada yer alırken, Almanya 32,4 milyar dolar ile ikinci, İngiltere ise 18 milyar dolar ile üçüncü sırada yer aldı. Japonya 16,8 milyar dolar ve Fransa 15,4 milyar dolar ile listede yer alan diğer önemli bağışçı ülkeler oldu. Ancak, genel olarak bakıldığında, birçok ülkenin kalkınma yardımlarında önceki yıllara göre bir düşüş yaşandığı görülüyor. Afrika'ya sağlanan kalkınma yardımları ise %1 azalarak 42 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.
OECD Genel Sekreteri Mathias Cormann konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Kalkınma finansmanı ve gelişmekte olan ülkelerin büyümesi üzerindeki baskıların arttığını" belirterek, mevcut resmi kalkınma yardımlarının etkinliğinin optimize edilmesinin önemine vurgu yaptı.
Düşüşün Etkileri ve Gelecek Beklentileri
Uluslararası kalkınma yardımlarındaki bu düşüş, özellikle yoksul ve kırılgan ülkeler üzerinde ciddi etkilere yol açabilir. Eğitim, sağlık, altyapı ve diğer temel hizmetlere erişimde zorluklar yaşanabilir. Ayrıca, iklim değişikliğiyle mücadele, sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşma ve küresel istikrarın sağlanması gibi konularda da olumsuz sonuçlar doğurabilir. OECD DAC Başkanı Carsten Staur, bazı büyük bağışçıların önümüzdeki yıllarda daha da büyük kesintilere gideceklerini belirtmelerinin durumu daha da endişe verici kıldığını ifade etti. Bu nedenle, kalkınma yardımlarının en çok ihtiyaç duyulan bölgelere yönlendirilmesi ve yardımın etkinliğinin artırılması büyük önem taşıyor.
