Türkiye’de her insan sabah uyandığında haberlerde Erdoğan’a hakaretten tutuklanan bir isimle karşılaşıyor. Cumhur'un başını eleştirmesi keyfi bir anlayışla hakaret olarak algılanıyor ve eleştiri getirenler tutuklanıyor. Gazetecilerin manşetlerine, hangi siyasi liderin kaç dakika yayında duracağına kadar pek çok konuda ve pek çok şeye siyasi müdahaleler medyanın bağımsızlığını zedeliyor. İddia edilen bir görüşmeye göre iktidarın en tepesinde ki isim bir gazete patronunu telefonda ağlatacak bir noktaya kadar hizaya getirmeye, çıkan haberlerden dolayı duyduğu öfkeyi ifade ederken medyaya açıkça müdahale etmeye cesaret edebiliyor. Yargıçların HSYK hâkim ya da savcılarının HSYK seçimleri döneminde aldıkları evleri haber yaptığı gerekçesiyle bir gazetecinin 23 yıl hapis cezası ile yargılanmak üzere dava açıldığı bir ülkede medya bağımsızlığının ‘vahim’ boyutunu ortaya koyabilmek için çok da uzun bir çaba sarf etmeye gerek yok. Bianet’in hazırladığı medya gözlem raporuna göre medya bağımsızlığı alarm vermenin ötesinde can çekişmeye başladı. Üstelik merkez medyanın haricinde doğrudan vatandaşların kullandığı sosyal medya da kontrol altına alınmaya çalışmakta.
Son üç ayda olanlar
2015’in geçtiğimiz son 3 ayı medya için hiçte parlak geçmedi. 5 gazeteci ve 1 haber sitesine 1740 lira ertelemeli olarak ceza kesildi. Bu cezaların toplam fiyatı ise 24 bin 630 Türk lirası. Bu ertelemelerin haricinde dava açılanların 3’ü berat ederken üç isim hakkında dava açıldı ya da şikâyet edilerek yargılanması istendi. Halen sürmekte olan 1 milyon 315 bin liralık davada ise 4 köşe yazarı, 1 gazeteci ve 1’de gazete yargılanmakta. 1 köşe yazarı ve 1 karikatürist 1 yıl 5 ay 20 gün hapse mahkûm edildi.
Erdoğan’a hakaret davası sınır tanımıyor
Medya bağımsızlığı ya da özgürlüğü kapsamın da pek çok isim gazeteci ya da köşe yazarı ya da karikatürist Erdoğan’a hakaretten dava edildiler. Bunların bir kısmı hapis cezası isteme talebiyle yargılanırken diğer bir kısmı ise tazminat cezası ile yargılandı. Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanı olduktan sonra aradan geçen 7 aylık döneminde 236 dava için izin istendi ve bunların 105’ine izin verildi. İzin verilen davaların devamında ise 8 kişi tutuklandı.
Yasaklara doymuyorlar
Nisan ve Haziran 2015 aralığında Türkiye’de yasaklamalar korkutucu düzeyde. 169 haber ve yazı yasaklanırken 1 site, 2 film, afişler ve video ile twitter hesapları kapatıldı ya da sansüre uğradı. Akreditasyon ayrımcılığı ise artarak devam etti ve medya organları akreditasyon ayrımcılığına maruz kaldı.
Havuz medyası özgür
Bütün bunların dışında kalan ve havuz medyası olarak tanımlanan medya kuruluşları ise yaptıkları haberlerden dolayı herhangi bir ceza almadılar. Kabataş olayından insanları fişleme, hedef gösterme, zan altında bırakma ya da özel hayatlarını deşifre etmek gibi demokratik ya da ahlaki olmayan haberlerin altına imza koyan medya kuruluşları ise özgür medya haklarını kullandılar. O kadar ki medyanın en özgür olduğu ülkelerde bile yapılamayan gazetecelik etiği ile bağdaşmadığı için yayınlanmayan pek çok hakareti, yalan belgeyi, iftirayı yayınlamak onlar için özgür oldu.