CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile Dışişleri Bakanı Hakan Fidan arasında yaşanan polemik, siyaset gündemine bomba gibi düştü. Fidan'ın "Haddini bil" sözlerine yanıt veren Özel, "Hakan Fidan sekreterliğe devam etsin" diyerek tartışmayı alevlendirdi.
Polemiğin Fitili Nasıl Ateşlendi?
CHP lideri Özgür Özel'in, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı "cunta lideri" olarak nitelendirmesi, siyasi arenada büyük yankı uyandırmıştı. Bu açıklama üzerine AK Partili birçok isimden tepki gelirken, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da Özel'e "Haddini bil" şeklinde karşılık vermişti. Fidan, Özel'in "millet iradesine karşı darbelerin gölgesinde siyaset izleyen bir geleneği temsil ettiğini" savunmuştu.
Özgür Özel'in bu sözlere cevabı gecikmedi. Kendisinin partisi tarafından seçilerek göreve geldiğini vurgulayan Özel, Fidan'ın "dışişleri sekreteri" olduğunu belirterek, "Hakan Fidan da haddini bilsin. Bana yanıt yazan, laf söyleyen Erdoğan'ın tüm sekreterleri atanmışlardır. Hakan Fidan sekreterliğe devam etsin, biz bu ülkeye Dışişleri Bakanı kazandırmak için çalışıyoruz" ifadelerini kullandı.
Özel'in açıklamaları şu şekilde devam etti:
- "Ben yetkilerimi seçilerek alıyorum."
- "Son sandıkta milletin çizdiği sınır Türkiye’nin birinci partisinin lideri olduğumdur."
- "AK Parti’nin içi de kafası da karışık Türkiye karışık dış ilişkiler karışık ama CHP’de tam bir bütünlük beraberlik hâkim."
Özel'in "Cunta" Yorumu Tartışma Yaratmıştı
CHP lideri Özgür Özel'in, partisinin kurultayında yaptığı konuşmada kullandığı "cunta" ifadesi, AK Parti cephesinde büyük tepkilere neden olmuştu. Özel, "Bugün Türkiye’yi seçimden korkan, rakibinden korkan, milletten korkan bir cunta yönetmektedir. Tayyip Erdoğan halkın desteğini arkasına alan bir cumhurbaşkanı değil, halkın desteğini alanları, kendine rakip olabilecekleri hedef alan bir cunta başkanına dönüşmüştür" şeklinde konuşmuştu.
Siyasi Gerilim Tırmanıyor
Özgür Özel ile Hakan Fidan arasında yaşanan bu sert polemik, Türk siyasetindeki gerilimi daha da tırmandırdı. İki liderin karşılıklı açıklamaları, önümüzdeki günlerde siyasi tartışmaların daha da alevleneceğinin sinyallerini veriyor. Özellikle yaklaşan seçimler öncesinde bu tür polemiklerin artması bekleniyor.
Bu olay, Türk siyasetinde üslubun ve polemiklerin ne kadar önemli bir yer tuttuğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Siyasi aktörlerin kullandığı dil, sadece kendi tabanlarını değil, tüm toplumu etkileyebilecek potansiyele sahip.
