Eski AK Parti Milletvekili Mehmet Metiner, DEM Parti Milletvekili Sırrı Süreyya Önder'in vefatı üzerine gittiği hastanede bir grubun protestosuyla karşılaştı. Yuhalamalar üzerine Metiner, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamayla tepkilere yanıt verdi.
Hastanede Neler Yaşandı?
Sırrı Süreyya Önder'in vefat haberinin ardından hastaneye giden Mehmet Metiner, burada beklenmedik bir tepkiyle karşılaştı. Bir grup tarafından yuhalanan Metiner, olayın ardından yaptığı açıklamada, yaşadığı üzüntüyü ve tepkilerin yersizliğini dile getirdi. Metiner, "O yüreği kin ve nefretle dolu insanlar keşke barışın anlamını bilselerdi," ifadelerini kullandı.
Metiner, Sırrı Süreyya Önder'in hastalığı sürecinde defalarca hastaneye gittiğini ve ailesiyle görüştüğünü belirtti. Ayrıca, Önder'in barış sürecine katkılarını her zaman takdir ettiğini vurguladı. Açıklamasında, "Bugün vefatını duyar duymaz hastaneye koştum. Ağlayarak duygulanarak ifade ettiğim her bir sözümün arkasındayım," dedi.
Metiner'den Duygusal Açıklama
Mehmet Metiner, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
- "Sırrı Süreyya Önder'in hastalığı sürecinde defalarca hastaneye gittim."
- "Barış süreci için cansiperâne nasıl çalıştığımı bilen bilir."
- "Ağlayarak ifade ettiğim her sözümün arkasındayım."
- "Sırrı benim değer verdiğim bir hemşehrimdir."
Metiner, yuhalama olayına rağmen sağduyulu bir yaklaşım sergileyerek, "Ben kendime yakışanı yaptım," dedi. Ayrıca, provokasyonlara gelinmemesi gerektiğini ve acıların ortaklaştırılması gerektiğini vurguladı. "Gün provokasyonlara gelme günü değildir," şeklinde konuştu.
Barış Çağrısı
Açıklamasının sonunda Metiner, barış ve kardeşlik mesajı vererek, "Barış için bir değil bir canımız feda olsun. Biz nefreti ve düşmanlığı yok etmek için yola çıkanlardanız," ifadelerini kullandı. Ayrıca, kendisine yönelik tepkileri aziz milletin takdirine havale ettiğini ve husumet beslemeyeceğini belirtti.
Türkiye'nin zorlu bir süreçten geçtiği bu dönemde, Mehmet Metiner'in sağduyulu açıklamaları ve barış çağrısı büyük önem taşıyor. Siyasi farklılıkların bir kenara bırakılarak, birlik ve beraberlik içinde hareket etme gerekliliği bir kez daha vurgulanıyor. Bu tür olayların, toplumsal ayrışmayı derinleştirmek yerine, diyalog ve anlayış zemininde çözülmesi büyük önem arz ediyor.