Türkiye'yi derinden sarsan Mattia Ahmet Minguzzi cinayetinde yeni detaylar gün yüzüne çıkmaya devam ediyor. Cinayetin sanıkları B.B. ve U.B.'nin daha önceden karıştığı suçlar ve bu suçlara verilen kararlar, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı.
Cinayet Sanığı B.B.'nin Satırlı Geçmişi
Mattia Ahmet Minguzzi'yi bıçaklayarak ölümüne neden olan B.B.'nin, olaydan sadece bir ay önce Kadıköy'de üzerinde satırla yakalandığı ortaya çıktı. 6 Aralık tarihinde gerçekleşen olayda, B.B. hakkında "bıçak veya diğer aletleri izinsiz olarak satın alma, taşıma veya bulundurma" suçundan soruşturma başlatıldı. B.B. savunmasında, satırı babasının pide doğramak için istediğini ve pazardan aldığını iddia etti. Ancak, soruşturma kapsamında yapılan kriminal incelemede satırın 'Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunu'na muhalefet' kapsamında olmadığına dair rapor düzenlendi. Bu rapor üzerine savcılık, suç unsuru bulunmadığı gerekçesiyle takipsizlik kararı verdi.
Diğer Sanık U.B.'nin Tehdit ve Darp Suçları
Olay yerinde Mattia Ahmet Minguzzi'ye tekme atan U.B.'nin de suç dosyası kabarık çıktı. U.B.'nin de içinde bulunduğu bir grubun, 5 Mayıs 2024 tarihinde E.K.S. adlı bir kişiyi otobüste görüp, konuşmak bahanesiyle Çekmeköy'de bir parka götürdüğü belirlendi. Burada mağduru darp edip bıçak çektikten sonra zorla elini öptürdükleri ve bu görüntüleri sosyal medyada yayınladıkları tespit edildi. Mağdur çocuğun şikayeti üzerine başlatılan soruşturmada, şüphelilerin üzerine atılı 'silahla tehdit' suçunu işlediklerine dair yeterli delil olmadığı gerekçesiyle takipsizlik kararı verildi.
Savcılığın Kararı ve Kamuoyunun Tepkisi
Sanıkların daha önce karıştığı bu olaylarda takipsizlik kararları verilmesi, kamuoyunda büyük bir tepkiyle karşılandı. Birçok kişi, bu kararların cinayetin işlenmesinde etkili olduğunu ve adaletin tecelli etmediğini savundu. Sosyal medyada yapılan yorumlarda, "Bu kadar suç kaydı olan kişilerin serbest bırakılması, yeni suçlara davetiye çıkarmak anlamına geliyor" şeklinde ifadelere yer verildi.
Mattia Ahmet Minguzzi cinayeti, Türkiye'de suçluların cezalandırılması ve adalet sisteminin işleyişi konusunda önemli bir tartışma başlattı. Sanıkların geçmişteki suçlarına rağmen serbest kalması, kamuoyunda büyük bir güvensizlik yarattı ve benzer olayların yaşanmaması için daha sıkı önlemler alınması gerektiği yönünde çağrılar yapılmasına neden oldu. Bu olay, adalet sisteminin daha şeffaf ve etkili bir şekilde işlemesi gerektiği gerçeğini bir kez daha gözler önüne serdi.