İstanbul'da 23 Nisan 2025 tarihinde meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki deprem, şehirde ve çevre illerde büyük bir paniğe yol açtı. Depremin ardından sosyal medyada hızla yayılan bir fotoğraf, İstanbul'da yıkılan bir binayı gösterdiği iddiasıyla gündeme geldi. Peki, bu fotoğraf gerçek mi? İşte detaylar...
Deprem Sonrası Yayılan İddialar
Depremin hemen ardından sosyal medya platformlarında çeşitli iddialar dolaşmaya başladı. Bunlardan en dikkat çekeni, İstanbul'da yıkılan bir binayı gösterdiği öne sürülen bir fotoğraftı. Fotoğraf, kısa sürede binlerce kez paylaşıldı ve yorum yapıldı. Ancak, fotoğrafın kaynağı ve doğruluğu hakkında çeşitli şüpheler bulunuyordu. AFAD'dan yapılan açıklamada, depremin İstanbul, Tekirdağ, Yalova, Bursa ve Balıkesir'de yoğun şekilde hissedildiği belirtildi. Ancak, yıkılan binalara dair henüz resmi bir açıklama yapılmadı.
Fotoğrafın Gerçekliği Araştırılıyor
Sosyal medyada yayılan fotoğrafın gerçek olup olmadığını belirlemek için çeşitli araştırmalar yapılıyor. İlk incelemelerde, fotoğrafın farklı bir depremde çekilmiş olabileceği ihtimali üzerinde duruluyor. Bazı uzmanlar, fotoğrafın daha önce yaşanmış bir depremde çekildiğini ve manipüle edilerek yeniden dolaşıma sokulduğunu düşünüyor. Bu tür durumlarda, özellikle sosyal medyada yayılan bilgilere karşı dikkatli olmak ve resmi kaynaklardan teyit almadan paylaşım yapmamak büyük önem taşıyor.
Doğru Bilgiye Ulaşmanın Önemi
Deprem gibi doğal afetler sonrasında bilgi kirliliği yaşanması oldukça yaygın bir durumdur. Bu tür durumlarda, doğru ve güvenilir bilgilere ulaşmak hayati önem taşır. İşte doğru bilgiye ulaşmak için dikkat edilmesi gerekenler:
- Resmi kaynakları takip edin: AFAD, Kandilli Rasathanesi gibi resmi kurumların açıklamalarını dikkate alın.
- Sosyal medyada yayılan bilgilere şüpheyle yaklaşın: Kaynağı belli olmayan ve teyit edilmemiş bilgilere itibar etmeyin.
- Uzmanların görüşlerini alın: Konusunda uzman kişilerin açıklamalarını takip edin ve değerlendirin.
İstanbul'da yaşanan deprem sonrasında yayılan "yıkılan bina" fotoğrafının gerçek olup olmadığı henüz netlik kazanmamış olsa da, bu durum doğru bilgiye ulaşmanın ve bilgi kirliliğine karşı dikkatli olmanın önemini bir kez daha gözler önüne seriyor. Vatandaşların, resmi kaynaklardan yapılan açıklamaları takip ederek doğru bilgilere ulaşması ve panik yaratacak asılsız haberlere itibar etmemesi büyük önem taşıyor. Unutmayalım ki, doğru bilgi hayat kurtarır.