CHP'nin Yozgat'ta düzenlediği miting, siyaset kulislerinde büyük yankı uyandırdı. Mitingin, siyasi dengeleri değiştirip değiştirmeyeceği merak konusu olurken, Medyaradar siyaset analisti Atilla Akar, bu önemli etkinliği detaylı bir şekilde analiz etti. Akar'ın değerlendirmeleri, mitingin sadece bir gövde gösterisi mi yoksa iktidara giden yolda bir işaret fişeği mi olduğu sorusuna ışık tutuyor.
Mitingler ve Siyasi Göstergeler
Mitingler, siyasi partiler için önemli bir barometre görevi görür. Özellikle seçim dönemlerinde veya seçimlere yakın zamanlarda düzenlenen mitingler, partinin ne kadar desteklendiğine dair önemli işaretler sunar. Ancak her miting, yapıldığı yerin sosyolojik, sınıfsal, dini, etnik ve mezhepsel yapısına göre farklı anlamlar taşıyabilir. Bu nedenle, mitinglerin dikkatli bir şekilde analiz edilmesi gerekir.
Eski siyasetçiler, mitinglerin önemini çok iyi bilirlerdi. Süleyman Demirel, Bülent Ecevit, Necmettin Erbakan, Alparslan Türkeş ve Turgut Özal gibi isimler, mitinglere büyük önem verirlerdi. O dönemlerde, mitinglerin kalabalığı, iktidara yakın olmanın bir göstergesi olarak kabul edilirdi. Ancak günümüzde televizyon, radyo, internet ve gazeteler aracılığıyla mesajların kolayca iletilmesi, mitinglerin belirleyici etkisini azaltmıştır.
Yozgat Mitingi: Bir Dönüm Noktası mı?
Atilla Akar'a göre, CHP'nin Yozgat mitingi, diğer mitinglerden farklı bir anlam taşıyor olabilir. Mitinge katılanların, herhangi bir maddi çıkar veya vaat beklentisi olmadan, gönüllü olarak katılmış olmaları, önemli bir gösterge. Bu durum, CHP'nin iktidara doğru yürüdüğüne dair bir işaret fişeği olarak yorumlanabilir. Düne kadar sahillere ve kentli, "Beyaz Türk" tabana sıkışıp kalan CHP, bu mitingle birlikte farklı kesimlere açıldığını ve onların desteğini aldığını göstermiştir.
Özgür Özel'in doğru kasketi takması da bu değişimin bir simgesi olarak değerlendirilebilir. CHP, en son iktidarını 70'li yıllarda Ecevit ile yaşamış ve yerel yönetimlerdeki başarısını 90'lı yıllarda görmüştü. Eğer bu yükselişi doğru yönetirse, uzun bir aradan sonra iktidar şansı doğabilir. İktidarın politikalarından rahatsız olan geniş bir kitle bulunuyor ve CHP, bu potansiyeli kucaklayabilir.
Toplumsal Tepki ve Üretici Güçlerin Hareketi
Yozgat mitinginin en önemli sonuçlarından biri, düne kadar "Sağın kalesi" ve "Cumhur İttifakı'nın tapulu alanı" olarak kabul edilen bir yerde, CHP'nin bu kadar coşkulu ve geniş katılımlı bir miting düzenleyebilmesi. Mitinge sadece CHP'lilerin değil, gidişattan memnun olmayan herkesin katılması, önemli bir mesaj veriyor. CHP, artık bütün muhalefeti kendi içinde eriten bir "pota parti" konumunda. Bu durum, siyasi yönelimin değişmekte olduğunun en somut göstergesi.
Mitingde sloganlaşan "Turpunan, şalgamınan devlet idare edilmez" sözleri, ciddi bir zihniyet dönüşümüne işaret ediyor. Bu durum, görmezden gelinemez. Olay, artık sadece protestoları aşmış, apayrı bir toplumsal tepki boyutuna ulaşmıştır. Toplumun gerçek kaldıracı olan üretici güçlerin harekete geçmesi de dikkat çekici. Özellikle çiftçilerin ekonomik olarak zorlandıkları ve faturayı AK Parti iktidarına kestikleri net bir şekilde görülüyor. Bu tepkinin asıl nedeni, köylünün ekonomik olarak kendini sıkışmış ve zorda hissetmesi.
Sonuç olarak, CHP'nin Yozgat mitingi, siyasette yeni bir kulvarın açıldığının işareti olabilir. Siyasi fay kırılmış durumda ve bu durum, önemli sonuçlar doğurabilir. Miting, toplumsal barometreyi vererek, siyasal atmosferdeki basıncı gösteriyor. Huzursuzluk her kesime yayılmış durumda. Bu durum, CHP'nin sosyal dönüşümü, yeni kitle bağları kurması ve kendini "Sayfiye solculuğu"na hapsetmemesi için yeni fırsatlar sunuyor. Bakalım CHP, bu fırsatı değerlendirebilecek mi?
