CHP Kapatılacak mı? İddialar ve Siyasi Analiz!
Aktüel

CHP Kapatılacak mı? İddialar ve Siyasi Analiz!


12 November 20255 dk okuma23 görüntülenmeSon güncelleme: 12 November 2025

CHP'nin kapatılacağına dair iddialar siyaset gündemini sarstı. Medyaradar siyaset analisti Atilla Akar, bu iddiaları değerlendirerek olası senaryoları ve siyasi etkilerini analiz etti. Akar, CHP'nin kapatılmasının Türkiye siyaseti için ne anlama gelebileceğini detaylı bir şekilde ele aldı.

CHP Kapatılabilir mi? Tarihsel Süreç ve Güncel Gelişmeler

Atilla Akar, 12 Ocak 2012 tarihinde yazdığı bir köşe yazısından bahsederek, o dönemde de benzeri durumların gündeme geldiğini belirtiyor. O dönemdeki CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında hazırlanan fezleke, partinin kapatılma ihtimalini akıllara getirmişti. Akar, Emine Ülker Tarhan'ın iktidarın koruma halkaları yarattığı ve CHP'nin varlığının dondurulabileceği yönündeki endişelerini hatırlatıyor. Bu durum, günümüzde de benzer bir arayışın tekrar gündeme gelmesine neden oluyor.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) operasyonuna ilişkin iddianame, CHP'nin kapatılma ihtimalini yeniden alevlendirdi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nu "1 numaralı şüpheli" olarak tanımlayarak hakkında 2 bin 352 yıla kadar hapis cezası istedi. Başsavcılığın Yargıtay'a başvurarak CHP için Anayasa'nın 69. maddesi uyarınca kapatma davası açılmasını önermesi, konunun ciddiyetini artırdı. Peki, bu durumun gerçekleşme potansiyeli ne kadar? Gerçekten mümkün mü?

Türk Sağının Bitmeyen Özlemi ve CHP'ye Bakışı

Türk siyasi tarihine bakıldığında, "Bitmemiş bir Hesaplaşma"nın izleri görülebilir. Bu durum, demokrasi arayışının bir türlü rayına oturmamasına neden oluyor. 27 Mayıs 1960 öncesi Demokrat Parti'nin (DP) CHP'yi kapatma hesapları, mallarına el koyma, tahkikat komisyonları kurma çabaları gibi gelişmeler, bu hesaplaşmanın başlangıcı olarak kabul edilebilir. Ancak kökleri, İttihat ve Terakki Fırkası'nın iktidarını kaybetmesine kadar uzanır. İktidarı CHP ve "Kemalistler"e kaptırmayı bir türlü kabul edemeyenler, bu travmatik psikolojiyi sonraki dönemlere miras bırakmıştır. Bugün "Muhafazakâr Türk Sağı" dediğimiz şey, aslında İttihat ve Terakki geleneğinin siyaseten evrim geçirmiş halinden başka bir şey değildir.

Türk sağı, lafızda hep demokrasi istemiştir; ancak içinde CHP olmaması şartıyla. Bu saplantılı bakış, "Daimi sürtüşme hali" doğurmuşa benzemektedir. Türk sağı, bilinçaltında hep "CHP'yi kapatma fantezisi"ni yaşatmıştır. CHP'ye hiçbir zaman "Meşru" bir parti olarak bakılmamış ve başa gelen bir "Bela" hatta "Milli Güvenlik" konusu gibi algılanmıştır. Bu "Tarihsel kin" hep diri tutulmuş, ona sanki "yabancı bir unsur" gözüyle bakılmış ve bu yüzden sistem sürekli tıkanmıştır.

CHP'nin Kapatılma İhtimali ve Olası Sonuçlar

Atilla Akar, CHP'nin kapatılmasının pek mümkün olmadığını düşünüyor. Bu yönde bir arayış, arzu olsa ve muhtelif formüller geliştirilse dahi pratikte çok zor hatta neredeyse imkânsız görünüyor. CHP, herhangi ve küçük bir parti değildir. Kurtuluş Savaşı koşullarında doğmuş ve 102 yıllık bir geçmişe sahip bir partidir. İyi – kötü oturmuş bir tabanı ve kadroları mevcuttur. "Kurtuluş savaşının partisi", "Atatürk’ün partisi", "Cumhuriyeti kuran parti" gibi tanımlar, önemli manevi bir sermayedir ve kolay silinemezler. Günün konjonktüründe ana muhalefet partisidir ve son seçimden birinci parti çıkmıştır. Kapatılmanın gündeme gelmesi durumunda büyük sorunlara ve toplumsal olaylara yol açabilir. Zaten sallantıda görünen ekonomik istikrar iyice çıkmaza girer ve uluslararası konjonktürde tepkiler doğurabilir.

  • CHP'nin kapatılması toplumsal olaylara yol açabilir.
  • Ekonomik istikrar daha da bozulabilir.
  • Uluslararası alanda tepkilere neden olabilir.

Akar, asıl hedefin "CHP'yi kapatmak" olmadığını, CHP'nin yoluna hukuki bir "mayın döşendiğini" düşünüyor. Yahut "Bir köşede dursun", "Elimizin altında bulunsun", "İleride lâzım olur" yahut hukuki prosedür babında bir tür gözdağı verilmişe veya "Psikolojik operasyon"a daha çok benziyor. "Aba altından sopa göstermek" de denebilir! Akar, olayın bugünkü şartlarda revize edildiğini, asıl amacın CHP’ye bir çeşit "Ayar" vermek olduğunu düşünüyor. Birazda korkutup, nabız yoklama. Öncelikli hedef bana göre şu an için bu gözüküyor. CHP, böylesi yollarla yıpratılmalı, sersemletilmeli, takatsiz bırakılmalıdır.

Sonuç olarak, CHP'nin kapatılma ihtimali düşük olsa da, bu yöndeki tartışmalar ve girişimler partiyi yıpratma ve sindirme amacı taşıyor olabilir. Türkiye siyasetinde hiçbir şeyden yüzde yüz emin olunamazken, CHP'nin geleceği ve siyasi arenadaki rolü önümüzdeki günlerde daha da netleşecektir. Derin dizayncı proje dahilinde Türkiye’ye biçilen yeni rotada CHP’ye “İhtiyaç” da kalmayabilir! Eğer varsa böylesi bir hamlenin altından kalkılabilir mi, bumerang etkisine mi uğrarlar ayrı bir tartışma konusu. Göreceğiz!